KUR'AN'A GÖRE İKİ BATIL DİN:
ŞİİLİK VE SÜNNİLİK
(15. YAZI)
Şia'nın diğer önemli üç büyük eseri şunlardır.
1-) "Vesâilu'şia fi ahkami'ş-Şeri'a" Muhammed Bin el-Hasan el Hurr el Âmili
(H. 1032-1104)
Bu eser telif edildikten sonra fıkıh âlimlerinin vazgeçilmez kaynağı haline gelmiştir.
2-) "el-Vâfi" Muhammed Muhsin el Feyz el-Kaşâni (ö. H. 1091)
3-) "Bihâru'l Envâr" Muhammed Bakır el Meclisi (H. 1027-1111)
Bunlar arasında "el Kâfi" inanç ve amelle ilgili hadislere birlikte yer verdiği için "Câmii" nitelikte
"Sahih-i Buhari, Müslim, Sünen'i Tirmizi" benzeri bir hadis kaynağıdır.
Diğer üç hadis kitabı ise, sünnet ve hükümler içeren kaynaklardır.
Bütün bu kitaplara Hicri dördüncü asırda "müstedrek ül-vesâil" adında ansiklopedik bir kaynak daha eklenmiştir.
Şeyh Mirza Hüseyin en Nuri (Ö. M. 1320) tarafından kaleme alınan bu eserde "el Vesâil" adlı kaynakta yer almayan hadis ve rivayetlere yer verilmektedir.
Bir diğer ansiklopedik eser, İmam Burucerdi gözetiminde hazırlanan "Camiu'l-ehâdisi'l fikhiyye" adlı eserdir.
Bu eser, fıkhi hükümler ile ilgili bütün rivayetlere senet ve metinleriyle birlikte yer veren çok geniş kapsamlı bir eserdir.
Şia'nın hadislerine baktığımızda büyük bölümünün Ehli Beyt imamlarına dayandıklarını görürüz.
Doğrudan Nebi (as)a dayandırılan rivayetler gayet azdır.
Bu sebepledir ki Şii âlimler Ehlibeyt imamlarını (12 imam) fıkhın kaynaklarından biri sayarlar.
Yani on iki İmam, diğer mezhep imamları gibi takip edilmeleri caiz olan müctehidler konumunda olmayıp Nebi (as) ın "Size iki şey bırakıyorum, Allah'ın kitabı ve itretim" ( neslim, ,Ehlibeytim)övgüsüne mazhar olmaları bakımından tâbi olunması gereken yegane mercidirler.
Sünnilik ekolü'de aynı Şiilik gibi inanç ve ameli konuları tamamen rivayetler üzerine oturmuştur.
Yani Sünni kaynaklara baktığımızda özellikle ameli konularda Kur'an'ın bir etkisinin olmadığını açık olarak görüyoruz.
Sünni âlimler, hadisleri Kur'an'ın en önemli tefsiri ve pratik uygulaması olarak gördüklerinden din için hadisleri yeterli kaynak olarak görmüşlerdir.
Şia âlimleri gibi Sünni alimlerde son derece Kur'an cahili kimselerdir.
Eğer Şia ve Ehli sünnet âlimleri Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünü,
vahyin sistemini, hikmetin hangi anlama geldiğini,
Nebi ile Resul'ün arasında bulunan farkları bilmiş olsalardı dünyanın en yalan ve karanlık dinine çakılıp kalmazlardı.
Kur'an'ı bilen birisi Şiilik ve Sünniliğin dünyanın en karanlık, hurafe, batıl ve Kur'an'a en uzak dinler olduğunu bilir.
Fakat maalesef Şia ve Ehli Sünnet âlimleri Nebi ile Resul'ün arasında bulunan farkları bilmediklerinden Kur'an'da geçen bütün "Resul" kavramlarına "hadis ve "sünnet" anlamı yüklemişlerdir.
Yani bu Kur'an'sız cahiller uydurma hadislerin Resul'ü temsil ettiklerini sanmışlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder