12 Nisan 2018 Perşembe

KUR'AN'A GÖRE İKİ BATIL DİN: ŞİİLİK VE SÜNNİLİK
(9.YAZI)
Mutahhari kitabının ikinci bölümünde yer verdiği bir başlıkta imametle alakalı şunları kaydediyor.
 "İmamet, Allah Resulü sonrasında dini açıklamaktır"
 "İmamet öyle  basit bir yaklaşımla açıklandığı zaman,  onu sadece yönetimle  sınırlı tutar ve "İmamet" sadece hükümete  eşit bir makam olur.
 Böyle yaptığımızda Ehli Sünnet teorisinin ve sahiplendikleri düşüncenin Şii teorisinden ve inanışından  daha büyük bir cazibeye sahip olduğunu görürüz.
 Asla böyle bir hataya düşmemeli, klasik Şii  algısında olduğu gibi İmamet meselesini sırf hükümete denk görerek onun "yönetim" olduğunu söylememeliyiz.
 Bu tür bir hataya düşmek,  İmamet olgusunun basit ve sıradan bir boyut kazanmasına yol açacaktır.
 Böyle bir durumda, (mantıksal ve objektif bakımdan) bu yönteme göre olması gerektiği türden sonuçlar ve fıkhi hükümler oluşacaktır"
(a.g.e, s. 67, 68)
 "Günümüzde bu hata  pek sık  tekrarlanmakta ve "İmamet" anıldığında zihinler hemen onun eş anlamlısı olarak "yönetim" kavramına yönelmektedir.
 Oysa yönetim, fer'i yani fıkhi bir konudur. İmametin asıl kapsamı içinde gerçekten büyük ve sınırlı bir alana sahiptir.
 Sakınılması gereken bu ikisinin yani İmamet ile yönetimi karıştırmaktır.
 (a. g. e. -s 69 72)
 Mutahhari burada ilk İmam Hz. Ali'ye vahyin  inişini veya risalette  Allah Elçisine  ortak oluşunu açık bir dille reddediyor olsa da, dönüp dolaşıp aynı konuya geliyor.
 Ve Allah Resulü'nün vahiy  olarak işittiği veya tanık olduğu şeye onu ortak etmekte ve şöyle demektedir.
 "Şia inanışına göre İmamet, elçiliğe benzer"
 a. g. e- s,187)
"Zira İmamet, yönetiminin dışında başlı başına bir olgudur.
Şii  inanışına göre,  gerçeklik ve anlayış bakımından elçiliğin en büyük makamları ile benzeşen bir kurumdur.
 Şii  inanışına göre İmamet elçilikle ardışık bir kurumdur.
 Ancak bu ardışıklık, herhangi bir elçilik  makamından aşağı  derece veya makamda olması şeklinde değildir.
 Kesinlikle böyle değildir.
 Aksine o,  büyük elçilerin elçiliklerine benzer bir durumdur.
 Onlar imamete de mazhar  olmuş, Nübüvvet ile İmamet makamlarını şahıslarında birleştirmiş insanlardır.
 İmamet, bir dini ve manevi haldır"
 (el Mutahhari,  el- İmamet, sayfa 213)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder