KUR'AN'A GÖRE İKİ BATIL DİN:
ŞİİLİK VE SÜNNİLİK.
(7.YAZI)
Yine İmam Humeyni'nin kitabındaki benzer ifadelerinden
(6.YAZI) bazıları da şöyledir.
"Tevhid hakikatı, onların (12 imam) erk'ine bağlılık göstermeksizin tam olamaz"
İmamın erk ve hükümranlık sahibi olması, Allah katında sahip olduğu makamdan sıyrılması anlamına gelmez.
Oysa bu, sıradan yöneticiler için geçerli değildir.
Bunun nedeni şudur:
İmam(12 imam'dan her biri) övülmüş bir makama, yüksek bir dereceye ve yaratıcı bir hilafete sahiptir.
Bu evreni oluşturan zerrelerin tümü bu hilafetin erk ve iktidarına boyun eğer"
(el Humeyni, el- Hükümetül- islamiyye, s. 25)
Şia'da on iki imamdan gelen rivayetler neredeyse âyetlerden daha fazla itibar görürler.
Ehli Sünnet'in âlimleri indinde de bu Buhari ve Müslim'den gelen rivayetler Kur'an'ın çok üzerinde bir değere sahiptir.
İnsanı en fazla kahreden, Kur'an'ı Mübin'in, Ehli Sünnet ve Şia'nın uydurma ve yalan rivayetlerinin sahip olduğu itibar ve değerin binde birini görmemesidir.
Bu iki batıl dinin âlimlerinin yanında en çok düşmanlık beslenen Allah tarafından indirilen vahiy ile muvahhidlerdir.
Bu karşı gelinemez gerçek, Şiilik ve Sünniliğin birer batıl ve şirk dini olduğunu açık olarak gösteriyor.
Çünkü müşriklerin tevhid dinine ve muvahhidlere büyük bir kin besledikleri Kur'an'da kayıt altına alınmıştır.
(Şura, 13)
Kitabü'l- Erbain (kırk hadis kitabı) adlı eserinde yine İmam Humeyni'ye ait şöyle ifadeler mevcuttur.
"Bedenlerindeki hamura, ruhlarının ve canlarının yaratılışına, kendilerine bahşedilen İsm-i Âzam bilgisine, elçiler ve meleklerin ilimlerinden sayılan ilâhi gaybi
ilimlerine dair nakledilip gelen söz ver rivayetler hiç kimsenin aklına gelmeyecek yücelikte bilgilerde saklıdır.
Saygın kitapların değişik baplarında, özellikle Usülü' Kâfi kitabında( Küleyni'nin meşhur hadis kitabı) o büyük imamların (12 imam) faziletlerine daire anlatılan rivayet ve haberler böyledir.
Bu tür haberler o kadar fazladır ki akılları şaşkınlığa sürükler ve o büyük imamların hakikatine kendilerinden başka kimse hakim olamaz"
(el Humeyni, el- Erba'une hadisen, s. 489, hadis No: 31 Dârul- Kitâbi'l İslâmi, Terc, Muhammed El -Garevi)
Ben şahsen şuna kesin olarak kanaat getirdim ki, Şia ve Ehli Sünnet dininin âlimleri Kur'an'a asla iman etmemişlerdir.
Hatta Yahudi ve Hristiyan din adamları, Şia ve Ehli Sünnet dininin âlimlerinden Kur'an'a daha yakın duruyorlar.
Şimdi ben İmam Humeyni'nin yukarıdaki fikirlerine karşı Kur'an'ın tek hidayet ve rahmet kaynağı olduğunu ortaya koyan hangi âyeti ile cevap vereyim?
Halbuki bırakın Şia'nın on iki İmamının hata yapıp yapmadıkları, Allah'ın elçileri bile "Nebi" sıfatında yani özel hayatlarında
Allah'a karşı hata etmişlerdir.
(Tevbe, 43, 113, Tahrim, 1)
Kur'an'ın hiçbir âyetinde Nebilere itaat etmekle ilgili bir emir bulunmaz.
Kur'an'daki bütün itaat emirleri elçilik misyonu ile alakalıdır.
Nebiler Allah'a karşı hata ederler, fakat görevleri vahyi tebliğ etmek, onu duyurmak,
âyetleri okumak ve ilan etme olan elçiler hata etmezler.
Bu yüzden elçilere itaat Allah'a itaat olarak kabul edilmiştir.
((Nisa, 80)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder