8 Nisan 2018 Pazar

KUR'AN'A GÖRE İKİ BATIL DİN:
ŞİİLİK VE SÜNNİLİK.
(7.YAZI)
Yine İmam Humeyni'nin kitabındaki benzer ifadelerinden
(6.YAZI)  bazıları da şöyledir.
 "Tevhid hakikatı, onların (12 imam) erk'ine  bağlılık  göstermeksizin tam olamaz"
 İmamın erk ve hükümranlık sahibi olması, Allah katında sahip olduğu makamdan sıyrılması anlamına gelmez.
 Oysa bu, sıradan  yöneticiler için geçerli değildir.
Bunun nedeni şudur:
 İmam(12 imam'dan her biri) övülmüş bir makama, yüksek bir dereceye ve yaratıcı bir hilafete sahiptir.
 Bu evreni oluşturan zerrelerin tümü bu hilafetin  erk  ve iktidarına boyun eğer"
(el Humeyni, el- Hükümetül- islamiyye, s. 25) 
Şia'da on iki  imamdan gelen  rivayetler neredeyse  âyetlerden  daha fazla  itibar görürler.
Ehli Sünnet'in âlimleri indinde de bu Buhari ve  Müslim'den gelen  rivayetler Kur'an'ın çok  üzerinde bir değere sahiptir.
İnsanı en fazla  kahreden, Kur'an'ı Mübin'in, Ehli Sünnet ve Şia'nın uydurma ve yalan rivayetlerinin sahip  olduğu itibar ve değerin binde birini görmemesidir.
Bu iki batıl dinin âlimlerinin yanında  en çok düşmanlık beslenen Allah tarafından indirilen  vahiy ile muvahhidlerdir.
 Bu karşı gelinemez gerçek, Şiilik ve Sünniliğin birer batıl ve  şirk dini olduğunu açık olarak  gösteriyor. 
Çünkü müşriklerin tevhid dinine ve muvahhidlere büyük bir kin besledikleri Kur'an'da kayıt altına alınmıştır.
 (Şura, 13)
Kitabü'l- Erbain (kırk hadis kitabı) adlı eserinde yine İmam Humeyni'ye ait şöyle ifadeler mevcuttur.
"Bedenlerindeki hamura, ruhlarının ve canlarının  yaratılışına,  kendilerine bahşedilen İsm-i Âzam bilgisine, elçiler ve meleklerin ilimlerinden sayılan ilâhi gaybi
ilimlerine dair nakledilip  gelen söz ver rivayetler hiç kimsenin aklına gelmeyecek yücelikte bilgilerde saklıdır.
 Saygın kitapların değişik baplarında, özellikle Usülü' Kâfi  kitabında( Küleyni'nin meşhur hadis kitabı) o büyük imamların (12 imam) faziletlerine  daire anlatılan  rivayet ve haberler böyledir.
 Bu tür haberler o kadar fazladır ki akılları şaşkınlığa sürükler ve o büyük imamların hakikatine kendilerinden başka kimse hakim olamaz"
 (el Humeyni, el- Erba'une hadisen, s. 489, hadis No: 31 Dârul- Kitâbi'l İslâmi, Terc,  Muhammed El -Garevi)
Ben şahsen şuna kesin olarak kanaat getirdim ki, Şia ve Ehli Sünnet dininin  âlimleri Kur'an'a  asla iman etmemişlerdir.
 Hatta Yahudi ve Hristiyan din adamları, Şia ve Ehli Sünnet dininin  âlimlerinden Kur'an'a daha yakın duruyorlar.
 Şimdi ben İmam Humeyni'nin yukarıdaki  fikirlerine karşı Kur'an'ın tek hidayet ve rahmet kaynağı  olduğunu ortaya koyan  hangi âyeti ile cevap  vereyim?
Halbuki bırakın Şia'nın on iki İmamının hata yapıp yapmadıkları,  Allah'ın elçileri bile "Nebi" sıfatında yani özel hayatlarında
Allah'a karşı hata etmişlerdir.
(Tevbe, 43, 113, Tahrim, 1)
Kur'an'ın hiçbir âyetinde Nebilere itaat etmekle ilgili bir emir bulunmaz.
Kur'an'daki bütün itaat emirleri elçilik misyonu ile alakalıdır.
Nebiler Allah'a karşı hata ederler, fakat görevleri vahyi tebliğ etmek, onu duyurmak,
âyetleri  okumak ve ilan etme olan elçiler hata etmezler.
Bu yüzden elçilere itaat Allah'a itaat olarak kabul edilmiştir.
((Nisa, 80)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder