ALLAH'I YALANCI ÇIKARMAYA ÇALIŞAN BİR DİN:
ŞİİLİK VE SÜNNİLİK
( 2.YAZI)
YER YÜZÜNDE HİÇ BİR ZAMAN BÖYLE BİR ŞİRK YAŞANMADI.
Insanlık için hidayet ve rahmet olarak Allah'ın indirdiği vahyin tek bir kavramını çözmeyen Şia ve Ehli Sünnet âlimleri uydurdukları dinde yüzlerce,
hatta binlerce lafız ve kavram geliştirerek korkunç bir cehalet ve ahmaklık örneği göstermişlerdir.
Şii ve Sünni ilim âdamları, Kur'an'da bulunan en basit kavramları bir anlamaktan aciz iken, bakın saçma sapan dinde nasıl bir çalışma ve çaba içine girmişler.
MESELA:
Nebi ile Resul'ün arasında bulunan farkları, salavat ve şefaat zikir ve tebyin gibi kavramlardan haberi olmayan Şii ve Sünni ilim adamlarının uydurma dinlerinin iftira kavramlarına bir göz atalım.
Ehl-i Sünnet ve Şia alimleri uydurma dinleri için ayırdıkları zamanın zerresini Allah'ın kitabına ayırmadıklarını çok rahatlıkla göreceğiz.
Usul'i hadis, hadis ıstılahları, sünnet ve hadis ilimleri adı altında nasıl korkunç bir şirk dini meydana getirdiklerini bir görelim.
İŞTE ŞİA ve EHLİ SÜNNET DİNİNİN ŞİRK BATAKLIĞI.
"Usulü hadis, Allah Resulü'nün sünneti,
Hasen hadis, hasen lizâtihi, sahih li gayrihi, hasen li gayrihi,
zayıf hadis, mevaiz, mevzu hadis, mu'an'an, sahabe ve tabiinin hadisleri, merfu hadis, maktu hadis,
mevkuf hadisler.
metin, senet, muttasıl, muallak hadisler, munkatı hadisler,
müdrec, mürsel, muselsel, musahhaf, muharref, müsnet muhaddis,
hadis hafızları, mütevatir ve meşhur hadisler, aziz, garip, mu'daf,
mudelles, mürselul hafi, şazz, mahfuz, münker, maruf hadisler,
metruk ve ahad hadisler, muallak hadisler, muallel, muzdarip, maklub,muttasıl, senetlerde mezit, ilelu'l hadis,
garip hadis, sahih lizatihi, haberi vahid, tedribu'r Râvi, itibâr,
muhkem, muhteliful hadis, nâsih- mensuh, ilelu'l hadis, garip hadisler.
Muhaddisler için kullanılan bazı kelimeler. tabaka, sahabe, tabiin, muhadram, zayıf, sika, hafız,
Cerh ve ta'dil ilmi, zayıf hadis, gayri sahih hadis, galat ,cehalet, hâl, inkitâ, bid'at, muhalefet, muallak hadisler, haber ve eser, hadisi kutsi, semâ,
kıraat, icazet, münavele, kitabet, i'lam, vasiyet, vicadet, eda şekilleri,
hadis ravileri ilmi, muhalefetul hadis ilmi, garibul hadis ilmi,
rivayet kitaplarının dereceleri, belli başlı rivayet kitapları ve musnetler.
sahih hadis kitapları, câmiler, müsnedler, mü'cemler, müstedrekler, müstehrecler, cüz'ler, hadislerin kısımları,
şaz hadis, müselsel hadis, musahhaf hadis, hadise tedvini, hadis tasnifi, ehli hadis, ehli rey,
Kütübü Sitte
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ,İbni Mace, Nesai, Sünen'ler, âbâ ve âbnâ, âdalet, abâdile, adaletu'r-Râvi, adl,
ahad, ahberânâ, ahberânâ kira'eten, aleyh, akvâl, esanid, âli, arz, asahhul ahadis, asahhul esanid, asahhul kütüb,
ashab, ashâbul bid'a, ashâbil hadis, asl, aziz, bedel, beyan, bid'atu'r Râvi, cehalet, câmi, el- camiu's- Sahih, cârih, ceyyid, ehlu'l heva, ekâbir ve esâğir, elkab,
ercâhul esanid, esbet, esbetul esanid, eser, esma ve kuna, etkan, evsakun Nas, ferd, ferdi muhalif, ferdi mutlak,
ferdi nisbi, fikhu'r-Râvi, fısk, fukaha-i seb'a, gayru sika, hadisi ilahi, hadisi rabbani, hasen garip hadis, hasenu'l İsnad,
hıyar, hücce, illet, ilmul hadis, ilmi nazari, ilmi zaruri, ibdal, i'cam,
idrac, ihtilat, kadh, kavl, ma'lul, meçhul, mechulu'l adale, meçhulul ayn, mechulu'l hal, merdut, mevali, mestür, mu'addil, müphem, mücalese, mücaz,
müdebbec, müdevven, müdrec, müfredat, müfterik, muhazram, muhkem, mukabele, mukatebe, mukillun, muksirun, mumli, münavele, mürüvvet,
musafaha, musahhaf, musannef, musavât, müstefiz, müstemil, müteşabih, mütevatir, mutkin, muttasıl, müttefik, muttehemun bi'l kizb, muvafakat,
muvatta, muzdarib, nazil, râvi, rivayet, rivaye bi'l manâ, sabık ve lâhik, sabit sadıka, sadık, sahife, sahih, sahiheyn,
sahih garip, sahih hasen garip, sakıt, salih, sâmi, sened, şahid,
şakk, şâz, tabakât, tabi'i, tahric, tahrif, takti, takebul hadis, ta'lik, tashif, tashih, tasnif, tazbib, tedlis, telkin, tedvinu'l hadis, temriz, tercih, tesviye, tevarih ve vafeyat,
uluvv, vasiyyet, vaz, vehim, vuhdan, zabt, za'if hadis, za'ıfun cidden, zarb, zevaid, zındık, ziyade, zü'afa.
Daha yüzlerce lafız ve kavram, binlerce âlim ve müfessir, muhaddis ve fakih bu uydurma şirk dini ile hayatını çürütmüş,
Allah'ın kitabından hiçbir haberi olmadan sapmış ve insanların sapıtmasına sebep olmuş en sonunda cehenneme gitmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder