GENÇLER NEDEN DEİZM'E VE ATEİZM'E KAYIYORLAR.
Aslında gençlerin Deizme' ve Ateizm'e kaymaları iyiye ve hayra yorumlanması gereken bir arayıştır.
Çünkü Deizm ve Ateizm mezhep ve tarikat şirkinden daha ehven bir arayış ve daha akılcı bir yoldur.
Ateistler ve deistler ataların dinine tâbi olan mezhepçilerden daha kolay vahyin yolunu bulabilirler.
Çünkü Kur'an'da insanı tefekkür etmeye ve aklı kullanmaya davet eden 700'den fazla ayet vardır.
Fakat mezhep tapıcılarının ataların uydurma dinini bırakıp vahye ulaşmaları mümkün değildir.
Şimdiye kadar tarihte bunu başarmış bir kavim ve millet bulunmamıştır.
Deistlerin ve Ateistlerin Kur'an'a yönelmeleri ve tevhid akidesini benimsemeleri, Şia ve Ehli Sünnet âlimlerinin Kur'an'ı kabul edip ona teslim olmalarından daha kolaydır.
Allah'ın bütün elçileri istisnasız Allah'ı kabul eden fakat vahye karşı gelen müşriklerle mücadele etmişlerdir.
Kuran'ı Mübin, bağlam ve bütünlüğü gözetilerek, kendi çözümü ve sistemi içinde ele alındığı zaman çözüme kavuşturmayacağı hiçbir konu yoktur.
Kur'an Allah tarafından bir ilim ve bir sisteme bağlı olarak indirildiği için hiçbir konuyu havada bırakmaz.
MESELA
"Hâlâ Kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı"
( Nisa, 82)
Demek oluyor ki, insanlar din ve hüküm olarak Allah'ın kitabına gitmiş olsalardı,
Kur'an'ı Mübin ve tevhid dini olan İslam açısından ortada bir sorun ve çözülmeyecek bir konu kalmayacaktı.
Fakat bilim ve teknoloji çağında akıllarını kullanan ve sorgulama yapan gençlerin soru ve sorunlarına cevap veremeyen
Emevi- Abbasi Devleti'nin Diyanet İşleri Başkanlığı, mezhepçi cemaatler, hurafeci ve müşrik
tarikat şeyhleri gençlerin ileri sürdükleri zahiren çelişkili âyetlere karşı bir cevapları olmadığından boşlukta kalan gençler absürt rivayetlerden ve uydurma hadislerden uzaklaşarak,
fakat maalesef Kur'an'ı bağlam ve bütünlüğü içinde bilmediklerinden veya bunu kendilerine anlatacak ehil,
aklı başında kimse olmadığından dolayı en çıkar yol olarak
Deizim'e ve Ateizm'e kayıyorlar.
Aslında mantıklı olan şey tarikat ve cemaatler yalanlarından ve absürt hurafelerinden uzaklaşan gençler çok rahat bir şekilde doğru yolu bulmaları gerekirdi.
Fakat burada gençlerin önünde bulunan en büyük sorun bağlam ve bütünlüğü içinde, her türlü hadis ve mezhep içtihatlarından temizlenmiş,
Allah'a özgü kılınmış,
Nebi ve Resul'ün arasındaki bulunan farklardan haberi olan,
Kur'an'ı din ve hüküm olarak tek kaynak olduğunu bilen, maddi çıkar peşinde koşmayan samimi ve hasbi ilim adamlarına gençler nasıl ulaşacaklar.
Gençler, derinlemesine, bağlam ve bütünlüğü içinde Kur'an'ı incelemeyi nasıl başaracaklar.
İşte burada sorunlar devasa bir şekilde büyüyor.
Teknoloji ve bilim çağında, bilgi karmaşası içinde, sürekli manevi arayışta bulunan gençlere en hızlı, en akılcı en sağlıklı ve sahih bilgiyi nasıl ulaştıracağız.
En büyük sorunlardan biri de şudur:
On dört asırdan beri uydurma ve içtihatlarla Kur'an'ın manası bozulmuş, bağlam ve bütünlüğü dağıtılmış,
sistemi hiçbir zaman göz önünde bulundurulmamış,
aynı zamanda bu ümmi halka bütün hurafe ve yalanlar zorla dağıtılmış ve sorgulanamaz bir din olarak intikal ettirilmiştir.
Sorunlardan bir tanesi de şudur:
Bu uydurma dinin ileri gelenleri tabulaştırılmış ve hiçbir zaman sorgulanamaz bir hüviyete sahip olmuşlardır.
Dolayısıyla tek çare şudur.
Kur'an'da yüzlerce ayette ortaya konulduğu şekilde Allah tarafından indirilen vahiy
din ve hüküm olarak tek kaynak olarak kabul edilmesi,
sadece vahyin ortaya koyduğu şekliyle din Allah'a özgü kılınması gerekir.
Allah Resulü'nün sadece Kur'an'a uyduğu (Ahkaf, 9)
ve sadece Kuranı tebliğ ettiği(Enbiya, 45, Kaf, 45, En'am, 51) dinin Allah tarafından daha Resul hayatta iken tamamlandığı
(Mâide, 3, En'am,114 )
kesin olarak bilinmesi gerekir.
Bu konuda o kadar ayet var ki, bu şüphe edilecek bir konu değildir.
Sonuç olarak:
Gençlerin sırat-ı müstakime ulaşmaları Kur'an'ın çok iyi bilinmesine gelip takılan bir mesele oluyor.
Çünkü Kur'an ne kadar iyi bilinirse hurafe yalanlardan o derece hızlı bir şekilde gençlerimizi uzaklaştırmış olacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder