22 Ağustos 2016 Pazartesi

MİSYONER (5. YAZI )

28 Haziran 2016 Salı, 22:17 UTC+03
MİSYONER (5. YAZI ) Cami dersini tamamlayarak icazet (Diploma )aldım, yani Sünni bir müderris oldum. Yaşım da otuzu buldu. İstanbul'a gelip icazet alıncaya kadar her ay bir kere geceleyin elçiliğe gider ve Elçin'in iltifatına Mazhar olurdum. İngilizce, Fransızca, Türkçe, Arapça konuşan ve yazan biri olduğumdan Babı Âli'ye devama başladım. Dişleri Bakanlığı tercüme kalemine memur olarak atandım. Maaşım 500 kuruş oldu. Bir gün İngiltere elçisi sadrazam Reşit Paşa'yı ziyarete gelir, Söz Arasında sefaret kavası Ali Ağan'ın oğlu İbrahim Zeki Efendi'nin 500 kuruş maaş ile babıali'de görevlendirildiğini müjdelerler, "memnun oldum, teşekkürlerimi arz ederim " der. Sadrazam paşa da "tercüme odasına birkaç Katip almışlar, hangisi olduğunu bilmiyorum, çağıralım da bir kere görelim "buyurur. Beni huzurlarına çıkardılar. Reşit paşa iltifat etti ve o günden itibaren hep önde yer aldım. Siyasi ve harici işlerde beni kullanır oldu. İngiltere sefareti ile ilgili Genel ve özel işlerde daima sefarethaneye ben gönderiliyordum.Az zaman içinde maaşım 2000 kuruş oldu ve hariciyede tercüme odası baş kalfası oldum.Misyonerlik Cemiyetinden gelen bir emirle Londra'ya dönmem gerektiğinden sakal ve bıyıklarımı traş ettirdikten ve ilmi hocalık kıyafetimi çıkararak bir Avrupa'lı kıyafetine girip başıma bir silindir şapka geçirdikten ve değerli arkadaşlarıma veda ettikten sonra, İngiltere'ye döndüm Yeni şeklim beni tanıyanları doğal olarak şaşkınlığa düşürdü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder