29 Mayıs 2016 Pazar, 20:41 UTC+03
MANEVİ MERTEBELER :( 4. YAZI ) RESUL VE NEBİ'NİN MAKAM VE MERTEBESİ Nebi'nin bazı hatalarının Kur'an ile bizlere bildirilmesi elbette ki nebilerin sürekli olarak yanıldıkları anlamına gelmez. Hatta Nebi'nin hatalarının sadece Kuran'da anlatılan hadiselerle sınırlı olduğu bile söylenebilir. Ancak bu durum Nebiye itaat emrinin bulunmadığı gerçeğini değiştirmez. O halde, Muhammed (Aleyhisselam'ın) ağzından çıkan sözlerdir diye Kur'an'dan daha çok hadislere itibar eden müminler ona ait olması mümkün olmayan hadislerden önce onun ağzından çıktığı kesin olan Kuran ayetlerini rehber edilmelidir. Kur'an'ın tamamı onun dilinden çıkan sözlerdir.Tâbi olunacak 6236 ayet bulunmaktadır. Bu ayetlerin hepsi Allah'ın kelamı ve Resul'ünün beyanıdır. Resul'ün beyanı olan bu ayetler neyimize yetmiyor. Allah'ı temsil eden resulüdür. Bu nedenle hiçbir müminin Resulü'nün getirdiği ayetlerdeki hükümlere muhalefet etme şansı yoktur. Gelen vahiyin kaybolmadan açıkça ortaya konması, değiştirilmemesi ile alakalı Resul'ün Kendisi bile sürekli ikaz edilmektedir. Dolayısıyla Allah'ın indirdiği ve Resul'ünün dilinden hayat bulan, hayata aktarılan vahye karşı hiçbir mü'minin muhalefet etme şansı yoktur. Resüllük makamına geldikten sonra esas görev başlar.O, Uyurken de Nebi' dir. Yemek yerken de, ama yalnızca ayetleri tebliğ ederken resuldür. İşte Resul Muhammed (Aleyhisselam'a) itaat etmek tebliğ ettiği bu ayetler nedeniyle zorunludur. Çünkü o Allah'ı temsil eder. Kur'anı ondan onu Kur'an'dan ayırmak mümkün değildir. Kur'an'a baktığımız zaman,hiç bir yerde Kur'an, nebileri yalanladılar demez. Bütün ayetlerde elçileri yalanladılar buyurur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder