KUR'AN CANLI HAYATA OKUNMALI ( 3. YAZI )
Kuran'ı Mübin ile irtibatlı olan kişi ana çizginin dışına çıkamaz.
Nerede, nasıl davranacağını Kur'an'a göre düzenler.
Bunu yapınca Kur'an muhatabını nefsiyle hesaplaşmaya sokar, terbiye eder, talebesini eğitip yetiştirir.
Kur'an'ın esas gayesi olan Tevhid ve akide ile ilgili eğitimi sonuçta terbiyeye ve güzel ahlaka dönüşür.
Kur'an'ın ilk talebesinin Allah Resulü Muhammed ( Aleyhisselam )olduğunu unutmayalım.
Ancak Kur'an'ı yeterli bir rehber ve eşsiz bir öğretmen olarak görmeyenler ondan yararlanamazlar.
Buda Kur'an'ın bir kanunu ve kuralıdır.
Kur'an zariftir, naziktir, duygusaldır,kıskançtır, kendisiyle beraber aynı seviyede bir sevgili ve eğitici kabul etmez. Buna da hakkı vardır.
Çünkü gerçekte de Kur'an ayarında bir sevgili, kapsamlı bir rehber,usta bir öğretmen ve mutlak hidayet edici yoktur.
Kur'an din ve hüküm olarak tek kaynak kabul edilmediği takdirde pratik hayatta itici güç haline gelmeyecektir.
Nasıl ki Allah, kendisiyle beraber bir İlah ve Rab kabul etmiyorsa, Kur'an'ı Mübin'de kendisiyle beraber kendisine denk, hüküm koyucu bir kaynak asla kabul etmeyecektir.
Dolayısıyla zamanla Kur'an'ın ortaya koyduğu Tevhid akidesi ve inanç sistemi sadece bir fikirden ibaret kalmayacak, evrensel bir hayat ve ahlak sistemine dönüşecektir.
Allah (cc )Şöyle buyuruyor "De ki : Bu Kur'an büyük bir haberdir. Ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz"(Sâd- 67 68 )
Maalesef İslam ümmeti Kur'an'ı terkedince, Kur'anda onları yalnız bırakarak korkunç bir âkıbete mahkum etmiştir.
"Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın . İşte bunlar için büyük bir azap vardır "(Âl'i İmran, 105 )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder