17 Mayıs 2016 Salı, 05:52 UTC+03
ALEVİLİK :IŞIKLAR ( 4. YAZI ) Alevi sözcüğünün "Ali" kaynaklı bir deyim olmayıp "Işık insanı" anlamına gelen kadim "Luvi" sözcüğünün, Türkçe'deki söylenişi olduğunun kanıtlarından birisi, Alevilerin geçmişte uzun bir süre Işık insanı (Işık taifesi) olarak da tanınmış olmalarıdır. On altıncı yüzyılın son çeyreğine kadar, Osmanlı padişah fermanlarında ve yazışmalarında Aleviler, Işık taifesi olarak anılmışlardır. Baki Öz tarafından derlenerek kitaplaştırılmış "Alevilik ile Osmanlı belgeleri" adlı kitapta, bu tezi doğrulayan kimi yazışmalardan bazı bölümler şöyledir. 23 Ramazan Hicri 966 (Miladi 1558) tarihli bir padişah Fermanı şöyle başlamaktadır "Seydi Gazi ışıklarının yola getirilmesine dair: Eskişehir kadısına hüküm ki, şu sıralarda mektup gönderip, yüce hüküm gelip, Kutlu anlamından kavranıldığı gibi, Eskişehir ve Seydi Gazi kazalarında yaşayan Seydi Gazi ışıklarının bazılarının fesat ehli olup, böylelerini yakalayıp güvenilir kanun adamlarına teslim edip,,,,,,," 19 Zilkade H. 966 (Miladi 1558 )günü bir başka padişah Fermanı: Bayramlarda Işık taifesinin Kos ve nakkaze çalarak şehirlerde gezmemelerine dair Edirne kadısına hüküm ki, Aşure günlerinde Işık taifesi dahi Sancaklar kaldırıp davul ve nakkaze ve def ve dümbelek ile açıkça Şehir de gezip Müslümanların hakimlerine bu tür şeriata aykırı hareketlerin yasaklanması gerekir iken izin verilip yasaklanmadığı işletildiğinden imdi,,,,,," 15 Safer H.975 (Miladi 1567) Diğer bir padişah Fermanı: Ahyolu'daki Işık taifesinin takip edilmesine dair : Ahyolu kadısına hüküm ki, mektup gönderip, Ahyolu ilçesine Hatun ili Bucağı'na Adalet üzre Işık Taifesi toplanıp, Bahçeli adındaki başkanları Tur adlı Işık için (hâşâ) Peygamber'dir diye inandığından başka(,,,,,,) Ehli sünnet vel cemaatten ibadet üzere Müslümanlara "Boş yere aç gezersiniz ve başınızı yere korsunuz (namaz kılarsınız) deyip Feraiz (Miras ile ilgili fıkıh) kitaplarına "saman ve kepekten ibarettir, samanı hayvan soyu ve kepeği köpek yer. O kitapları okuyanda hayvan ve köpektir" diye çekiştirip söverek,,,,,," 4 Zilkade H.984 (Miladi 1576) Padişah Fermanı: Filibe'deki Hurufi mezhebinden olanların cezalandırılmalarına dair, Filibe kadısına hüküm ki, Maad adlı köyden Mustafa Işık, Hurufi mezhebinden olup Müslümanlığı dinsizliğe sürüklemekten geri durmayıp,,,,,," Anadolu topraklarında on altıncı yüzyılın üçüncü çeyreğine kadar Isık taifesi diye anılan Aleviler, bu tarihlerden sonra bu isimle anılmaz oldular. Işık taifesi tanımı, geçen yüzyıllar içinde tamamen unutuldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder