9 Haziran 2016 Perşembe, 23:04 UTC+03
HADİSLER NEDEN DİNİN KAYNAĞI OLAMAZLAR? (76. YAZI ) KUR'AN'DA BİR KONUYU ANLAMADA PRENSİPLER: Kuran'ı Mübin'in, dinin tek kaynağı olduğu yani "din eşittir Kur'an" olduğu unutulmamalıdır. Kur'an'ın Allah kelamı olduğu ve bizim dini anlamamız için indirildiği de devamlı aklımızda tutulmalıdır. Meseleler, Kur'an'ın bütünlüğü içinde düşünülmeli ve çözümlenmelidir.Bir konuyla alakalı Kur'an'da geçen ne kadar ayet varsa, o ayetler önceleri ve Sonraları ile ele alınmalıdırlar. Kur'an'ın bir yerinde geçen bir konunun, bir fikrin Kur'an'ın başka bir yerinde geçen bir fikirle çelişmeyeceğini de unutmayalım. Kuran'da yer almayan bir konunun, dinde de yer almayacağı anlaşılmalıdır. Mesela: Kur'an'da Zihar keffareti, yemin kefareti, hata olarak adam öldürme keffareti bulunduğu halde oruç kefaretinin olmaması bunun dinde yerinin olmamasını gerekli kılar. Bu prensibi uygulayınca dine ilavelerin yüzde 90 dan fazlasından kurtuluruz. Bazı konulardaki dine ilavelerin Kur'an ayetlerinin çekiştirilmesiyle yapıldığını unutmamalıyız. Zor ve karışık bir konuyla karşılaştığımızda, Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünü bilen samimi bir şekilde Kuran'ı tek kaynak olarak kabul edenlerle çözmeliyiz. Eğer Kur'an'ı sorduğunuz kişilerin samimiyet ve yaklaşımlarından şüphelenirseniz, incelenen noktaları birbirinden bağımsız ayrı kişilere sorup kontrol edebilirsiniz. Ancak kişilerin samimiyetinde en önemli gösterge, önyargıdan uzak Kur'anın tek kaynak olduğunu kabul edip etmedikleri olacaktır. Kuran'ı tek kaynak Kabul etmeyenler, mezheplerinin görüşünü Kuran'a mal etmeye çalışabilirler. Kuran'ı anlamaya çalışırken, aklın ve vicdanın en önemli yardımcılarımız olduğunu, gelenek, görenek, çoğunluğun kabulleri, kınama korkusu, mahalle baskısı gibi aklı, vicdanı ve hürriyetimizi ipotek altına alıp özgür olarak kullandırmaya müsaade etmeyen unsurların Kur'an'la aramızda en önemli engeller olduğunu unutmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder