31 Ağustos 2016 Çarşamba

ALEVİLİK (9. YAZI )

20 Mayıs 2016 Cuma, 05:45 UTC+03
ALEVİLİK (9. YAZI ) Alevi sözcüğünün Hz Ali'ye ve ehlibeyt'e ( Allah Resulü'nün ailesi, hane halkı) bağlı olmak anlamına geldiğini, kendilerinin'de Hazreti Ali'ye ve Hazreti Muhammed'in ailesine bağlı, gerçek Müslüman olduklarını söyleyerek kendilerini Müslümanlık içinde gizleyen Aleviler, zaman içinde Ali sözcüğünün Alevi söylemi içinde çok fazla yer alması ve hazreti Ali'ye beslenilen sevginin beklenenden fazla artması üzerine, Ali sözcüğüne, Alevi inanışına (Hulul ) uygun anlamlar yükleyerek, bu ismi Alevi felsefesinin bir öznesi haline getirmişlerdir. Şeriat kapısında olmasa bile, Aleviliğin diğer kapılarında (Tarikat, Marifet, Hakikat) Ali etiyle, kanıyla yedinci yüzyılda yaşamış Hazreti Muhammed'in amcasının oğlu ve damadı olan tarihi kişilik olmaktan çıkarılmıştır. Alevi inanışında, (Hulul ) edebiyatında ve ibadetinde Ali kişi olmaktan uzaklaştırılmış bir İlah haline getirilmiştir. Alevilere göre Ali, Yaratanın görünen yüzü olan güneşin doğuş hali ve ışığıdır. Alevi sözlü geleneği içinde Hazreti Ali'nin Nur (Işık) ifade eden bir kavram olduğunu ve bunun bir sır olarak korunduğunu, Alevi nefeslerinde adı geçen Ali'nin İslamiyet'in erken dönemlerinde yaşamış tarihi kişilik olmadığını ifade eden sayısız nefes vardır. Yani Hz Ali hulul inancına uygun bir konuma getirilmiştir." Müminler sırrını ilden saklanır. Kendin bilmezlere sözün dokunur. Genci Abdal dört kitaptan okunur. Evveli âhiri destan Ali'dir"(Genç Abdal ) "Hakkın Kandili'nde gizli Nihan da, La Mekan elinde sır idi Ali, Küntü kenzin Esrarı andadır. Dünya kurulmadan var idi Ali"( Devrani) Aleviler çeşitli nefeslerinde, ışığın yapmaya Kadir olduğu olayları veya ışık aracılığı ile var edilmiş olanları anlatırlarken Işık öznesi yerine Ali adını kullanmışlardır."Tevalla: Sırrı" içinde bunu anlamak kolaydır. Ancak bu sırra vakıf olmayanlar kolayca Alevilerin Hz Ali'yi ilahlaştırdikları yargısına kapılabilirler. Aleviler kendi gizliliklerinde Hz Ali'ye "Işık" anlam ve kavramını yükleyerek, ışığın varoluştaki rolünü kolayca ifade etmişler, Işığa olan sevgi ve saygılarını çok tanrıcılık suçlamalarına Hedef olmadan yaşatabilmişlerdir. Unutmamak gerekir ki, Ali ismine yüklenen "ışık" anlamı, bir zorunluluktan, var olma ve varlığını sürdürebilme kaygısından doğmuştur. Bu durum Emevi, Ehli sünnet ikliminde, gizli bir din olarak saklanmanın, zaman içinde oluşmuş bir dayatması gibidir. En sevdikleri, gönülden bağlı oldukları yaratılışın sebebi saydıkları Nur'a (ışığa ) doğrudan seslenebilmek, onu başka kisveler altında gizlemek, Sırra Vakıf Aleviler için sancılı olmakla beraber zaman içerisinde bütün Alevilerin razı olacağı Kendi inançlarına uygun bir din haline getirilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder