24 Ağustos 2016 Çarşamba

MİSYONER ( 4. YAZI )

26 Haziran 2016 Pazar, 17:14 UTC+03
MİSYONER ( 4. YAZI ) Hocamdan ara sıra iltifat da görürdüm. Hatta kaç kere hakkımda öğrencilere karşı olan "Oğlan(ulan) tembeller, içinizde şu sarı yılan kadar çalışanınız yoktur" gibi iltifatkâr sözler kullanırdı. Velhasıl bu şekilde ilk Mektebi ve Rüştiye derslerini gördükten sonra Beyazid Camii şerifinde müderris Palabıyık Ali Efendi'nin halka-i tedrisine ( ders halkasına) dahil oldum.Cübbem, papuçlarım, sarığım pek hoş, düzgün ve temizdi.Yolda karşılaştıklarımın hiçbiri bana bir kere olsun yobaz demedi, daima "ne Çelebi çocuk" derlerdi. Tesbihim elimde, kitabım koltuğumda evimden okula ve camii şerife ve dershaneden evime gider- gelir geceleri derslerime çalışır idim.Küçücük ve sarı sakalımı taramak için şimşir tarağım, temiz dişlerim için küçük misvakım cebimden ve divitim belimden eksik olmazdı. Annem Gülsüm Hanım beni yatırıncaya kadar uyumaz ve daima zihin açıklığı için dua ederdi. Ali Ağan'ın çocuğu olmadığından ben Gülsüm Hanımın Öz evladı, daha doğrusu gözünün nuru idim. Sarf, Nahiv, avamil, kâfiye, mantık, tasavvurat, tasdikât, kelam, fıkıh, tefsir vb, birçok kitapları sırasıyla okudum ve öğrendim.Arkadaşlarımdan okuyanlar pek çoktu. Fakat öğrenenler birkaç kişiden ibaretti. Fransızca öğrenmek hevesine düştüm, Dellal oğlu Dikran Efendi adında bir Ermeni buldum. Bu zat iyi Türkçe ve Fransızca biliyordu. Adı geçen bu şahsın evine devam etmeye ve ders almaya başladım. Metodu o kadar güzel ve mükemmel idi ki, az bir zaman zarfında Fransızca konuşmaya başladım Arapça dersinde arkadaşlarım içinde birinci idim. Hocama öyle sorular yöneltiyordum ki, Bazen onu bile düşündürürdüm. Nihayet adıma bir zekilik ilavesiyle çalışmam takdir edildi.Ve bu nâm ile taltif olundum. (iltifat gördüm)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder