31 Ağustos 2016 Çarşamba

ALEVİLİK (10. YAZI )

20 Mayıs 2016 Cuma, 20:06 UTC+03
ALEVİLİK (10. YAZI ) "EHLİ BEYT konusu içinde Kerbela faciasına kısaca değinmek yerinde olacaktır. İslam kamuoyunda çok sevilen Hazreti Hüseyin'in Kerbela'da Yezid'in ordusu tarafından katledilişi, Alevilik içinde geniş bir yer tutar. Bu olay zalimin zulmüne uğramış mağdura duyulan sempatiyle geniş halk kitlelerini Alevi inancının etrafında toplamıştır.En önemlisi inanışın aslı bu trajik olayda perdelenerek geniş kitlelerden uzak tutulmuştur. Kerbela olayı bu yolu kuranlar tarafından tesis edilmiş, geçmişte çok yönlü Alevi inancına fayda sağlamış bilinçli bir halkla ilişkiler politikası olarak tanımlanabilir. Alevilerin Kerbela olayına verdikleri önem kendi hayat kaderlerinde bu olayla benzer olduğundan dolayıdır. Aleviler Hazreti Hüseyin ve ehlibeyt'in şahsında geçmişte Çekmiş oldukları zulüm ve ızdırapların matemini yad etmektedirler. Hz Ali, Ehlibeyt ve Kerbela hadisesi Aleviler içinde çok zengin anlatım ve kendini ifade etme edebiyatı ortaya çıkarmıştır. (Aleviliğin gizli tarihi Erdoğan Çınar Mjora Kitaplığı Aralık 2006) Alevilerin gerek namaz, gerekse Ramazan orucu konusundaki tavırları nettir. "Benim Kabe'm insandır" diyen bir topluluğun kıble konusunda tutumu da meçhul değildir.19. Yüzyıl Alevi Bektaşi ozanlarından edip Harabi'nin sözleri gerçekten manidardır" Ey vaiz Efendi Harabi der ki, Dinle bu nutkumu bilmezsin Çünki, Ben öyle mukaddes Kabe'yim ki, Kabe gelsin beni tavaf etsin" Edip Harabi, bir başka nefesinde Kabe, kıble ve namaz konusundaki alevi-bektaşi tavrı üstü kapalı bir biçimde de olsa şöyle dile getirmektedir "Zühdü riya olan ibadet, Hatadır Hazreti Sattara karşı, Böyle Namaz ile olamaz Ümmet, Hiç kimse Ahmedi Muhtar a karşı" "Tarikatsız Mümin olamaz kimse, Nur'u Nübüvvetle dolamaz kimse. Hakkı, Peygamberi bulamaz kimse, Yatıp kalkmak ile duvara Karşı" Birinci kıtada namaza ilişkin yaklaşım gerçekten dikkat çekicidir. İkinci kıtanın sonundaki "duvar" sözcüğü ile Kabe'nin kastedildiğini ve Kâbe'ye karşı nasıl bir tavır takınıldığını görmemek mümkün mü? Bir takım te'vilerle "Aslında kastedilen şey başka" demenin ne derece ikna edici olduğunu İnsaf sahibi herkesin idrakine bırakmaktan başka elimizden ne gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder