22 Mayıs 2016 Pazar, 20:19 UTC+03
HADİSLER NEDEN DİNİN KAYNAĞI OLAMAZLAR (69 . YAZI ) ESKİDEN KUR'ANİ HAKİKATLARI DİLE GETİRENİN KELLESİ GİDERDİ : Eğer dile getirdiğimiz gerçeklerin doğru olduğuna imanınız varsa lütfen gereğini yapın ve mezhepçi düşüncedeki Diyanet vaizlerini, Cemaat liderlerini ve tarikat şeyhlerini dinle özdeşleştirmekten vazgeçin. Bilin ki bu cahilâne bilgileriyle "gerçek dindarlar" Onlar değil, sizsiniz. Din'de, Dinci meslek kuruluşları yoktur. Aksi takdirde din bir rant ve menfaat aracı olmaya mahkum olur. Zaten bugün din,diyanet ve cemaatlerin elinde bir rant ve oyuncak olmuştur. Seccadesinden Haccına, Zikirmatiğinden hatmine, salatından salavatına, mevlidinden türbesine, Umresinden dua kitaplarına, Yasininden mukabelesine kadar din, Tamamen bir menfaat aracı haline getirilmiştir. Allah( cc) şöyle buyuruyor "Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri bir tarafa bırak!( Onlara zerre kadar değer verme) kazandıkları ameller sebebiyle hiçbir nefsinin felakete düşmemesi için Kur'an ile nasihat et. O nefis için Allah'tan başka ne bir dost vardır ne de şefaatçi ",,,,,,,,,,,,, (En'am 70) Bu ayeti kerimenin en büyük gerçeklerinden birisi şudur. Ahirette seni ateşten kurtarabilecek yegane kuvvet Allah'tır. O halde onun kitabına sarılacaksın.Ne Allah Elçilerinin, ne İmamı Azam Ebu Hanife nin, Ne şafinin,ne cemaat liderinin ve ne de tarikat şeyhinin sana zerre kadar bir yararı olmayacaktır. " Allah kuluna yetmez mi?( Zümer 36) "Allah'tan geri çevrilmesi imkansız bir gün gelmeden önce, rabbinize uyun. Çünkü o gün, hiçbiriniz sığınacak hiç bir yer bulamazsınız. itiraz da edemezsiniz"( Şura 47) Yani kendinize güvenin, korkmayın ve inancınıza sahip çıkın. Belki eskiden, bazı Ehli sünnet papazlarının baskısı altında mezhepçi düşünceleri sorgulamış olsaydık kellemiz gidebilirdi. Kur'an'ın yeterli olduğunu, mezheplerin sapkınlığını savunmanın karşılığı muhafazakar yönetimlerde ölüm olurdu. Günümüzün demokrasi sistemi, insan haklarına verilen değerler, mezheplerin savunduğu yapılara ve rejimlere nazaran birçok hususta Kuran'a daha yakın ilkeler içermektedir. Bunun en büyük kanıtı birçok cemaat liderinin ülkelerindeki çeşitli baskılardan dolayı küfrettikleri batıya iltica etmeleridir. Fikir hürriyeti isteyen hiç kimse Arabistan'da yaşamak istemez. Çünkü Suudi Arabistan'da yaşamak için Kur'an'ın gerçeklerini inkar, Buhari'nin rivayetlerini sualsiz, sorgusuz, başınızın üzerinde sahip olmak zorundasınız. Bu yüzden günümüz mekke'sinde Kuranı savunan birisinin yaşaması asla mümkün değildir. Bundan dolayı Cübbeli Ahmet, Adıyamanlı, Fethullah Gülen,N Hatipoğlu,Haydar baş, Osman Ünlü, Cevat Akşit, Mustafa Karataş,Yusuf Tavaslı, Döngeloğlu, İhsan şenocak, Ebubekir sifil, Alparslan Kuytul, Ubeydullah Aslan, Nurettin Yıldız, Cemal Nur Sargut, Necmettin Nursaçan, Ramazan Ayvalı ve benzerlerinin şeriat yönetimindeki bir ülkede yaşamaktansa Hiristiyan Avrupa'sında yaşamak bir Muvahhit için daha elverişlidir. Dolayısıyla demokrasi, Kuran'a dayalı bir İslam anlayışını savunanlar için çok büyük avantajları beraberinde getiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder