13 Haziran 2016 Pazartesi, 22:42 UTC+03
HADİSLER NEDEN DİNİN KAYNAĞI OLAMAZLAR? (78. YAZI ) KUR'AN'DAKİ NAMAZ VE ÜMMETİN SÜNNETİ: Yanlış anlamalara sebep olmamak için bazı hususları ortaya koymakta büyük fayda görüyoruz.Mevcut uygulamalarda namazların kılınmasında düzeni sağlayan, ümmetin toplu ibadetlerine kolaylık getiren yaklaşımlar varsa veya belli bir vakitte kılınması bir mecburiyet olmamasına rağmen ümmetin daha çok Allah'ı anma, bir araya gelme, Cemaat olma gibi Kur'ani bir şuura hizmet eden uygulamalar varsa "ümmetin bu sünnetleri"ni muhafazada elbette fayda vardır. Mesela: İmamın namazda "Allahu ekber" diye ellerini kaldırarak sesli başlamasını görenler namaza başlandığını anlar ve ona göre hareket ederler, namazda bu düzen getirici unsurun faydalarını görebiliriz. Namazdaki bu hareketler ve namazın kılınış şekli vücut diliyle nesilden nesile aktarılarak gelen gözün ve sözün gücüne dayanan ibadetlerdir. Yani ümmetin nesilden nesile uygulayarak getirmiş olduğu "Ümmetin sünnetleri"ni Kur'an'ın eksik olduğu iddiası için delil olarak kullanmaya çalışmak büyük bir hata Allah'ın kitabına ihanettir. Aslında tek kaynak olan Kur'anı elimize aldığımızda, Kur'an'ın namaz adına gerekli tüm bilgileri içerdiğini görürüz.Gerçek olarak namaz ibadetini karıştıran, zorlaştıran, başkalaştıran, hükümlerini paramparça eden rivayetler ve mezhep içtihatları olmuştur. Sadece namazla alakalı mezhepler arası yüzlerce ihtilaf meydana getirilmiştir. Kur'anda ise en detaylı şekilde anlatılan ibadet namazdır. Bir anne beş yaşındaki çocuğuna "yıkan" derse, o çocuk bunu anlayıp gider yıkanır gelir. Oysa koskocaman adamlara "yıkan" dendiğinde, onlar "Nasıl Yıkanacağım? Toplu iğne başı kadar kuru yer kalırsa ne olur? Önce hangi uzvuma su dökeceğim" gibi geçersiz sorular sorup, Kur'an'ın anlaşılmaz olduğunu iddia etmek büyük bir zulüm ve cehalettir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder