KUR'AN'DA MUHAMMED (ALEYHİSSELAM )A SALAVAT GETİRMEK VAR MI? (1. YAZI )

KUR'AN'DA MUHAMMED (ALEYHİSSELAM )A SALAVAT GETİRMEK VAR MI? (1. YAZI ) Geleneksel İslam'da, yani Uydurulan dinde Ehli sünnet ve Şia'da Muhammed'e "Salat-ü Selam" getirmek (Ahzab 56) ncı ayetinden çıkarılmıştır. Aslında Allah Resulü'nün arkadaşları hiçbir zaman kendisine salavat getirmiş değillerdir. Allah Resulü'nün arkadaşları ayetteki salatın hangi anlama geldiğini çok iyi biliyorlardı. Bu durumda ayetteki "salat" ve selam- teslim"in O günkü dilde karşılığını bulmak için ayetin bağlamına bakmak gerekir. Bu ayetin içerisinde yer aldığı yedi ayetten oluşan pasaj, içerik,uslup ve biçim olarak birbirinden ayrılamayacak bir bütün teşkil eder. Pasajın konusu Nebi'yi incitecek tavır ve davranışlardan uzak durmaktır. Özetlersek:"Nübüvvet makam ve itibarını, hukukunu korumak" diyebiliriz.Konusu, çevresindekilerin Nebi'ye olan ilişkisi böyle bir pasajda "Nebi'ye "salat" ve "teslim"in anlamı çok alternatifli olamaz." Yusallune" fiilinden dolayı bizden istenenin yapılabilecek bir eylem, iş ve oluş ifade etmesi gerekir. Yoksa Allah, melekler ve iman edenlerin oturup Nebi'ye salavat getirmeleri "Salli alâ muhammedin" demeleri düşünülemez.Ayette "Salat" fiilinin, Allah melekler ve Müminler olmak üzere üç öznesi (Faili) vardır. Öyleyse "Salat" bu üç öznenin, şer'an ve aklen yapabileceği "ortak bir eylem" olması lazımdır. Yani "yusallune" fiiline öyle bir anlam vermeliyiz ki, Allah'ın, meleklerin ve iman edenlerin beraber Nebi'ye(Asla Muhammed'e değil) yapabileceği Ortak bir iş olsun. Bu da ancak "Salat "kelimesinin çok anlamından biri olan "Yardım etmek ve desteklemek" manasını tercih etmekle olur