23 Ağustos 2016 Salı

KUR'AN CANLI  HAYAT  İÇİN OKUNMALI  (1. YAZI )
Kur'anı, ancak uygulamaya dönük bir bilgi edinme şuuruyla kendine yönelenlere hazinelerinin kapılarını açar. Okuyucu emir ve buyruklarını, mesajını pratiğe  aktarmadıkça Kur'an'ın ruhunu kavrayamaz. Çünkü Kur'an yaşanıldıkça anlaşılacak bir kitaptır. Onu kavrayabilmek ancak hayatın onunla tanzim edilmesiyle  ve hak ile batılın çatışmasında etkin bir rol alması ile mümkün olabilir. Kur'anı böyle hayata taşımak, sahibini şerefli  kılar, temiz mizaçlı kimseleri kendine çeker ve onlara sahip olduğu ruhu ve canlılığı aktarır. İşte o zaman yanık bağırlara  bir nefes olur,  ilahi esintilere  yol açar. Kur'an statik bir düşünceyi  hedeflemez, dinamik, aktif bir düşünce ve amel ister.Amacı düşünceyi ve hayatı tanzim eden kurallarının  hayata geçirilmesidir.  Kur'an mesajını alan kimsenin, yaşama tarzını Allah'ın koyduğu ilkelere dayandırma gibi manevi, ahlaki bir yükümlülüğü vardır. Dil kalbin tercümanı, amel de dinin delilidir. Söz cesettir,  ruhu samimiyettir. Allah yaşanan söze tesirini halkeder. " Rabbinizden size indirilenin  en güzeline (Kur'an'a) tabi olun"( Zümer- 55)" Biz Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir "(İsra -82) "Ey insanlar! Size rabbinizden bir Öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için yol gösterici ve rahmet gelmiştir"( Yunus 57)
Kur'an kadar aktif, aklı ve fikri  harekete geçiren canlı bir eser yer yüzüne gelmemiştir.
Kur'an son derece dinamik ve aksiyoner bir yapıya sahiptir.
Kur'an canlı bir organizmadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder