9 Ekim 2021 Cumartesi

KUR'AN'I MÜBİN'İN MEÂLİ(25.YAZI) 119-) Doğrusu biz seni hak ile (bir amaca yönelik olarak) müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.Sen cahim ashâbından sorumlu değilsin.(Kıraat farklılığı: Âyette bulunan "velé tüs'elü" (sorumlu değilsin) kelimesini, "velé tes'el" olarak da okunmuştur. Bu kıraate göre meâl "cahim ashâbını sorma, onları boşver, merak edilecek değerde değiller" oluyor. 120-) Milletine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Hidayet, ancak Allah'ın hidayetidir. Sana gelen ilimden (Kur'an-İslam) sonra onların hevalarına uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan (başka) sana ne bir veli ne de bir yardımcı vardır.(Bu âyet, din ve hüküm olarak Allah'tan gelmeyen her şeyin şirk ve batıl olduğunu açık olarak ortaya koymaktadır.Âyetin nazarında Yahudilik, Hıristiyanlık, Şiilik ve Sünnilik arasındaki fark yoktur.Yani Kur'an'ın yanında hepsi aynı değere sahiptir.Bu gruplar en çok Kur'an'dan uzak kalır ve vahiy ehli muvahhidlere kin duyarlar.Kur'an'ın hiç bir kavramını bilmezler. Mesela: "ÜMMET" İLE "MİLLET" ARASINDAKİ FARKLAR Ümmet :Sözlükte “yönelmek, kastetmek; öne geçmek, imam olmak” mânalarındaki "emm" kökünden türeyen ümmet kelimesi, Kur'an'a göre, “kendilerine uyarıcı Resul gönderilen topluluk, kavim, her kabileden bir grup insan, her canlı cinsi, bütün iyilikleri şahsında toplamış kişi veya kendisine uyulan önder” gibi anlamlara gelir.(Lisânü’l-ʿArab, “emm” md.; Kāmus Tercümesi, IV, 175-176)ü Kur'an'a baktığımızda "Ümmet" kelimesi, din birliğinden daha çok "aynı toprak ve coğrafya üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü birliği, aynı duygu ve düşünce, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluklar yani vatandaş" anlamına gelmektedir. Ümmet, "Aynı zaman ve ve aynı coğrafyada bulunmuş insan ve her türden canlılarla ilgili kullanılan bir kavramdır. Millet : Kur'an'a baktığımızda millet kelimesi "İnsanlık tarihi boyunca aynı inanç sistemine sahip olan insan ve topluluklar için kullanıldığını görüyoruz. Yani ümmet, aynı zaman ve mekanda aynı tarz yaşam, aynı yol ve yordam, aynı inanç ve şeriat iken, millet ise, tarih boyunca yaşayan insan ve toplumların tevhid veya şirk olsun, aynı inanç sistemine sahip olan topluluk anlamına gelmektedir. Millet kelimesi en çok hanif İslam dinine sahip olan İbrahim (a.s) bağlamında kullanılmıştır. (Bakara-135; Âli İmran-95; Nisa-125;En'am-161; Nahl-123; Hac-78; Yusuf-38)Millet kelimesi, tamamen din ve inanç ile ilgili bir kelime iken, ümmet ise, aynı yaşam tarzı, aynı düşünce, aynı ülkü ve ulusal birliği temsil ediyor. İşte bundan dolayı ümmet için, "Her ümmetin bir Resulü vardır..."(Yunus-47)"Sizden, hayra davet eden, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun İşte bunlar kurtuluşa edenlerdir"(Âli İmran-104) buyrulmuştur. Ümmet kelimesi sanki "bir inanç sistemi" değil, "ulusal birlik" anlamına geliyor. Mesela: Kur'an'da bulunan bu fark ve anlama göre "Türk" veye "Kürt" kelimesi, millet değil, ümmet kavramının içine giriyor. Çünkü millet tek inancı sembolize ederken, ümmet aynı düşünce ve ülkü birliğini anlatıyor.Yani bu anlama göre "Türk milleti, Kürt milleti, Arap milleti isimlendirmesi kesinlikle hatalı oluyor. Dolayısıyla bu ırklarda her türlü inançtan insanlar ve topluluklar bulunmaktadır. Doğrusu "Türk ümmeti, Arap ümmeti, Kürt ümmeti" olacaktır.Aynı şekilde "İslam ümmeti" sözcüğünün de yanlış olduğunu görüyoruz. Doğrusu "İslam milleti" olması gerekirdi. Ümmet ve millet kelimeleri arasında en önemli farklardan biri, ümmet aynı zamanda ve aynı coğrafyada bulunmuş yaşayanları ele alırken, millet kelimesi ise, insanlık tarihinde aynı inanç sistemine sahip olan insanları anlatıyor. Millet kelimesi, tamamen din ile ilgili bir kavram iken, (Bakara-120; Âraf-88,89; Kehf 20; İbrahim-13; ) ümmet kelimesi aynı inanç, aynı yaşayış ve aynı yol, aynı fikir ve anlayış üzerinde bulunan insan ve her canlı türüne verilen bir isim oluyor. Hayvanlar içinde "ümmet" kelimesi kullanılırken, (En'am-38) millet kelimesi sadece insanlar için kullanılmıştır. Bu bağlamda insan topluluklarının yanı sıra hayvan ve cin topluluklarına (En‘âm-38; A‘râf -38), aynı zamanda ve mekanda yaşamış aynı hayat tarzına sahip insan gruplarına da (Bakara-213) ümmet denilmiştir.Ümmet kelimesi, “Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir ümmet bulunsun” meâlindeki âyette (Âl-i İmrân-104) olduğu gibi büyük bir topluluk içindeki özel bir grubu de ifade etmektedir. Bazı âyetlerde ümmet, “din, inanç sistemi, yol” mânalarında kullanılmıştır. (Mü’minûn-52) “İbrâhim gerçekten Allah’a itaat eden, tevhid ehli, başlı başına bir ümmetti” âyetinde (Nahl-120) İbrâhim’in hidayet önderi ve bütün iyiliklere sahip bir kimse vasfıyla tek başına bir ümmet sayıldığı belirtilmektedir.Ümmet kelimesi bazı âyetlerde “zaman, müddet ve devir” mânasında da kullanılmıştır. (Hûd-8; Yûsuf-45)Zannedilenin aksine ümmet kelimesi, millet kelimesinden daha geniş bir anlama sahiptir. Yani ümmet kelimesinin içinde inançla birlikte yaşam tarzı, düşünce birliği ve ulus anlayışı olduğu halde, millet kelimesinin içinde sadece inanç birliği mevcuttur.Kur'an'ın bir çok kavramı gibi, insanlar bu iki kavramı iyi bilmedikleri için tam tersi bir anlam yüklemişlerdir.121-) Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler onu, hakkıyla okurlar. Çünkü onlar ona (gerçekten) iman ederler. Ve kim ona küfür ederse husranda kalanların ta kendileridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder