17 Mart 2017 Cuma

PARALEL DİN (49. YAZI)
 İnsanlara  Allah tarafından indirilen orijinal ve organik din öğretilmediği takdirde din korkunç bir silaha dönüşür.
Belki de insanlık tarihinde sahte din kadar tehlikeli bir silah icad edilmemiştir.
Çünkü yüzyıllar boyunca gelecek  nesillerin hayatını etkiler, onları uyuşturur, güzel ahlak,gelişme  ve medeniyet için onlara yol vermez.
Bundan dolayı bizim tarihimizde kendi uydurma  mezheplerini, hurafe tarikatlarını, liderlerinin Kur'an dışı inançlarını din diye sunan cemaat adamları, tâbiilerine, müritlerine ve müntesiplerine din öğretirken
"Sen nasıl düşünüyorsun?
 neye inanıyorsun?
fikrin nedir?
Sorguluyor musun? diye söylemezler.
"Sen böyle inanmalı, fikrin ve inancın böyle olmalı,
hak budur ve bundan başka hak yoktur"
diyerek paralel, uydurma, iftira, hezeyan,  ahmaklık, hurafe ve cehalet dolu  bir din empoze etmişlerdir.
Bu aldatma ve şartlandırma metodu ile  Allah'ın gönderdiği din yerine kendi uydurdukları dinin öğretilerine göre  yeni iman şartları ve ameli esaslar oluşturmuşlardır.
İşte bundan dolayı Allah (cc) sürekli olarak ataların dininin bırakılarak,
kendi dini olan hak din, hidayet dini, sırat-ı müstakim, müstakim hidayete insanlığı davet ediyor.
"Hak ve hakikat, Rabbinden gelendir.
Öyle ise sakın şüphe edenlerden olma"
(Âli İmran, 60)
",,,Deki: Doğru yol, ancak ALLAH'IN yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı yoktur"
(Bakara, 12)
"Onlara (ataların dinine uyan gelenekçilere) : Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, " Hayır!
Bizatalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" derler. Peki ya ataları bir şey anlamamış, doğruyuda bulamamış idiyseler"
(Bakara, 170)
"(Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kafirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer.
Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir.
Bu yüzden düşünmezler"
( Bakara, 171)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder