PARALEL DİN (36. YAZI)
Tasavvuf dininde "Hakikatı Muhammediye" diye batıl ve şirk bir inanç vardır.
FETÖ lideri F Gülen'den yaptığımız alıntıda da "Hakikatı Muhammediye" ifadesi dikkatlerinizden kaçmamıştır.
Bu kavramın hangi anlama geldiğini öğrenmek için Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'ndeki "Hakikatı Muhammediye" maddesinden kısa bir bölümü görmeye çalışalım.
DİYOR Kİ,
"Hz peygamberin altmış üç senelik zamanla sınırlı cismani hayatından ayrı bir varlığı daha mevcuttur.
Allah'tan başka hiçbir şey yokken ilk defa hakikatı Muhammediy'ye var olmuş, bütün yaratıklar bu hakikatten ve onun için halk edilmiştir.
Âlemin var olma sebebi, maddesi ve gayesi bu hakikattir.....
Hz Adem'de tecelli edip daha sonra öbür peygamberlere intikal eden, Hz Muhammed beden olarak dünyaya
gelince ona intikal
edip onda karar kılan nur ölümünden sonra da devam etmekte ve kâinat varlığını sürdürebilmektedir"
(Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi cilt, 15, sayfa, 180, Mehmet Demirci- http//www islamansiklopedisi. info/ indeks.php? klme Mehmet Demirci)
Aslında Hıristiyanların Hz İsa (Aleyhisselam) a "Allah" dedikleri gibi tasavvuf dininin pirleri de Allah Resulü'ne Allah diyecekler,
fakat Kur'an'ın Tevhid akidesine verdiği büyük değerden dolayı bunu söylemekten kaçınarak saçma sapan bir
"Hakikatı Muhammediye" inancı ortaya koymuşlardır.
İşte Diyanet İşleri başkanlığı batıl ve şirk dinlerden intikal eden bu inancı hiç bir eleştiriye tâbi tutmadan,
sanki Kur'an'da ve Tevhid dininde yeri varmış gibi yazılmış ve
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'nde okurların önüne konulmuştur.
Kur'an'a, Elçilerin tebliğ misyonuna ve Tevhid akidesine karşı bu hareket kabul edilebilir mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder