PARALEL DİN (43. YAZI)
15 Temmuz'da darbe yapan Emevi Abbasi imalatı hurafe Ehli sünnet dininin fanatiği F Gülen, Kur'an ahlakı ve Tevhid akidesi ile hiçbir zaman ilişki kurmadı.
Hurafeci ve uydurmacı Gülen, Allah'ın Kur'an'da bir çok ayette şirk saydığı velilerden yardım isteme (istimdat )
noktasında Kur'an ehli muvahhidler tarafından yıllardır uyarılmasına rağmen inancında ve fikirlerinde hiçbir değişiklik yapmadı.
Hatta bu konuda bir adım daha ileri giderek yine Kur'an'ın hiçbir ayetinde kaynağı olmamasına rağmen
Emevi Abbasi imalatı hurafe Ehli sünnet dini ile kadim İran inançlarının taşeronluğunu yapan Şia mezhebinin kaynaklarının dinde bir esas olarak kıldığı "beklenen mehdi"
uydurmasına sarıldı.
Fetö, Said Nursi'den de etkilenerek inançlarına göre şekillendirdikleri "kainat imamlığı" olarak isimlendirdikleri " mehdilik kurumunu", cemaatın etrafında güç devşirmek için yıllarda kullandılar.
F Gülen'nin Hiç bir zaman inanmadığı, itibar etmediği ve anlamak istemediği bir kaç Kur'an ilkesi.
1-) Elçilerin görevinin sadece ve sadece Allah'tan indirilen vahyi tebliğ etmek olduğunu anlayamadı.
(F Gülen,Allah tarafından Kendisine ve cemaatine verilmiş özel bir görev olduğuna inandı)
2-)Vahyin tebliğ edilmesi karşılığında hiç bir maddi menfaatin elde edilmemesi.
(F Gülen bu ümmetin servetlerini emperyalist güçlerin emrinde israf etti)
3-) Güç ve kuvvete, devlet ve hükümet adamlarına dayanılmaması.
(F Gülen, neredeyse bütün devlet adamlarıyla flört etti)
4-)Tebliğ ve irşad görevinde açık, net, emin olunması.
(F Gülen,Kur'an'ın yasaklamış olduğu ne kadar tehlikeli ahlak varsa hepsine bulaştı. (casusluk, ihanet, şantaj, cinayet, ihanet gibi )
5-) Tebliğ ve irşad vazifesinin yalnız Kur'an'dan yapılması.
(F Gülen, Kur'an'dan başka bütün hurafe ve yalanlara iman etti, Kur'an ehli muvahhidleri sapık olarak ilan etti)
6-) Sadece Allah'a dayanıp, Allah'tan başka hiç kimseden şefaat kabul edilmemesi.
(F Gülen, Allah'tan başka tüm İlahlara ve Evliyalara kulluk etti, hiç bir zaman Allah'tan korkmadı, Allah'ı aklına getirmedi)
7-) Allah'ın Elçileri ve salih kulları yapmış oldukları hata ve günahları sebebiyle sürekli Allah'tan af ve mağfiret dileyerek Tevbe ederlerken,
(F Gülen alçağı hiç bir zaman hata ettiğini kabul etmedi, Allah'tan af dilemedi, tevbe kapısını çalmadı.
Yani Allah'ın Elçileri mütevazi, nazik, güzel ahlak sahibi, daima Allah'tan haya eden, ondan ürperen bir yaratılışa sahip idiler.
En ufak bir hatadan dolayı hemen Allah'tan af ve mağfiret dileyerek ona iltica ederlerdi.
F Gülen, bu ümmetin evladını Kur'an'dan ayırarak yalan ve hurafelerle telef etti, bir nesil zâyi oldu,dünya ve ahiret hüsran gitti
Kur'an bilmeyen, Tevhid akidesinin önemini kavramayan cahil devlet adamları da ona âlet oldular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder