12 Mart 2017 Pazar

PARALEL DİN (37. YAZI)
TARİHSELCİLİK:
 Kuran'a değer veriyormuş gibi görünen      Paralel dinlerden birisi de tarihselcilik anlayışıdır.
Tarihselcilik anlayışı, batıl ve uydurma Emevi Abbasi imalatı hurafe Ehli sünnet dini ile kadim İran inançlarının taşeronluğunu yapan Şia mezhebinin kaynaklarındaki yalan ve iftiralar yüzünden  Kuran'a doğru  yönelişin artmasıyla birlikte bu hareketin  önüne geçmek için gereken önlemlerin alınması için kurulan  bir tuzak  olduğu inancındayım.
 Kur'an'dan yana  görünerek gerçekte ise  Kur'an'a yönelenlerin arasına sızan bu İlahiyatçı  grup Kuran'ı kendi deyimleriyle "tarihselci"  bir bakış açısıyla,
 Kur'an'daki hükümlerin bugüne hitap etmediğini ısrarla vurgulamaktadırlar.
 Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünden habersiz olan bu tarihselcilere  göre Miladi altıncı yüzyılın   Mekke halkına inmiş kitabın hükümleri bugün uygulanacak durumda değillerdir.
 Dolayısıyla bu iddia'da insan uydurması  paralel bir  din hükmündedir.
 Tarihselciler çok daha ileri giderek Kur'an metni için "Allah'ın ayetleri,Allah'ın kelamı, Allah'ın kitabı"  denmesine rağmen, aslında Resulullah'ın sözlerinden oluştuğunu açıkça dile getirmektedirler.
 Kur'an'a tarihselci  yaklaşımın önemli  sözcülerinden sayılabilecek olan Mustafa Öztürk son çalışmalarından birinde şunları iddia etmiştir.
" Hz Peygamber insanlara tebliğ  ettiği bu kelamın  kendine ait olmadığını söylememiş, kendisini Allah tarafından seçilip gaybi yardımla  desteklendiğine dikkat çekmiştir.
 Bu gaybi  yardım/ destek Kur'an'da vahiy diye isimlendirilmiştir.
 Hz. Peygamber vahiy sayesinde Kuranı kendi diliyle formüle etmiştir.
 Bu yüzden Kur'an Allah'ın ayetleri olarak nitelendirilmiş yani Allah'tan kaynaklandığı için ilahi sözler olarak kabul edilmiştir.
Kur'an'da  tabiat olaylarının ilahi ayetleri olarak nitelendirilmesi bunların doğal sebeplerini nefyetmediği gibi Kur'an metnindeki ayetlerin "Allah'ın ayetleri" olarak nitelendirilmesi de metnin  Hazreti Peygambere ait olmadığını göstermez"
(Kur'an, Vahiy, Nüzül- Mustafa Öztürk-Ankara Okulu Yayınları- Ankara 2016 s: 144)
Açıkça görülmektedir ki, Allah'ın Cebrail vasıtasıyla indirdiği  vahyi  etkisiz kılmanın en bariz fikirlerini  içeren bu ve benzeri ifadeler tarihselcilik paralel dininin akademisyen İlahiyatçılar tarafından aksini söyleyen  Kur'an'ın açık ayetlerine rağmen hangi akıl almaz boyutlara  vardırıldığını  gözler önüne  sermektedir.
Halbuki âyetlerin  bağlam ve bütünlüğüne baktığımızda Kur'an'ın  Allah'ın  sözü ve kelamı olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Ancak vahiy Elçinin dilinde hayat bulduğu için ona nisbet edilmiştir.
Yoksa bir çok ayette insanların tümünün  Kur'an gibi bir kitabı ortaya koymalarının mümkün olmadığını vurgulanmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder