12 Mart 2017 Pazar

PARALEL DİN (29. YAZI)
Benim İLAHLARIN VE EVLİYALARIN ŞİRK DİNİ adını verdiğim paralel tasavvuf dininin akidesi  en bozuk adamlarından biri de hiç şüphesiz Muhyiddini Arabi'dir.
Nurcuların Üstad'ı Said Nursi'nin öve öve bitiremediği Muhyiddini Arabi, Fütuhat-ı Mekkiyye adlı şirk kitabında kendisinin velilerin sonuncusu(hâtemul evliya)  olduğunu iddia etmektedir.
(Geniş bilgi için. Celaleddin Vatandaş, vahi'den kültüre- s: 198 ve 192 No'lu dipnot, Pınar yayınları, 10. Baskı, Haziran 2014)
Muhyiddini Arabi rüyasında "evliyaların sonuncusu" unvanının Resulullah tarafından kendisine  verildiğini iddia ettiği bir diğer kitabı olan Fususul Hikem'de kendisini şöyle anlatmaktadır.
"Bundan dolayı resüllerin sonuncusu veli ve resul ve Nebi'dir.
Ve evliyanın sonuncusu, asıldan alıcı olan vârisdir ve mertebelerin müşahade edicisidir. Ve o, şefaat kapısının fethinde Âdem oğullarının efendisi ve cemaatin önde olanı Muhammed ( Aleyhisselam) ın güzelliklerinden bir güzelliktir"
(Fususul Hikem Tercüme ve Şerhi- Şisiyye Fassı
S, 212)
 Çok ilginçtir, eserlerinde sapıklığını  ortaya koymayan hiç kimseye  Ehli sünnet dininin âlimleri itibar etmemektedir.
Ehli sünnet dininin âlimleri Kur'an, ilim, Tevhid ve sorgulama düşmanı olan bu paralel  tasavvuf dininin büyüklerine en ufak bir eleştiriyi kabul etmezler.
Bu gerçek her iki paralel dinin batıl ve uydurma olduklarını göstermektedir.
Eğer ehl-i sünnet dini ile tasavvuf birbirinden farklı noktaları olsaydı böyle birbirleriyle  kuzu sarması olmazlardı.
Gerçekten de Ehli sünnet dininin âlimleri ile tasavvuf dininin pirleri sonuna kadar birbirlerine destek vermektedir.
Bu iki paralel, uydurma, iftira, hezeyan, hurafe dine  sadece Kur'a ehl-i muvahhidler karşı gelmektedirler.
 Paralel Tasavvuf dinine karşı durma ahlakını ve  şerefini muvahhidlere veren güç  Rahman ve Rahim olan Allah'tır.
Kalbinde Kur'an ve Tevhid saflığı ve temizliği bulunan bir kişi ehli sünnet ve tasavvuf dininin kirliliğini ve şirkini kabul edip  taşıyamaz.
Allah( cc) bir insanın içinde iki gönül var etmemiştir.
Dolayısıyla Kur'an  ve Tevhid akidesinin  en büyük  düşmanı olduğu halde ümmet üzerinde İslam olduğu  algısı yaratılmış olan tasavvuf dininin paralel din olduğundan asla şüphe edilmemelidir.
Bu şirk ehli Tasavvufçuların eserlerinde Kur'an'a ve Tevhid akidesine karşı öyle inançlar ortaya konmuştur ki, onları dile getirmekten Allah'a sığınırız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder