PARALEL DİN (34. YAZI)
KURAN'I iyi bilmeyen, bağlam ve bütünlüğü içinde Allah'ın kitabını idrak edemeyen, Diyanet işleri başkanı Mehmet Görmez ve yardımcısı Prof Dr Hasan Kamil Yılmaz gibi hakkıyla Kur'an'ı okumayan ve sistem olarak Vahyi anlamanlar paralel din, uydurulmuş din, İlahların ve evliyaların şirk dini diye bir dinden haberleri olmaz.
Şirk dininin nasıl bir hastalık ve yıkım olduğunu Kur'an'dan değilde
Diyanet vaizlerinden, Emevi Abbasi imalatı hurafe Ehli sünnet dininin sözde âlimlerinden, uydurmacı ve hurafeci ekran vaizlerinden öğrenecek olursak,
millete dayatılan dinin ne derece şirk ve zulüm içerdiğini görmemiz elbette mümkün olmayacaktır.
Bu durum tıpkı daha önce tertemiz bir bahçede gezmemiş bir insanın mikrop ve bataklığı cennet gibi bir yer zannetmesine benzer.
İlahların ve evliyaların şirk dini olan paralel dini "Kur'an'a aykırı din sayılan bütün inanç ve fikirler"
olarak tanımladığımız sadece mezhepler, tasavvuf ve tarikatlarla sınırlı tutmamız doğru olmaz.
Paralel dinin en önemli ve etkili versiyonu milyonların aklına ve fikrine hükmeden, kitleleri Allah'ın kitabından engelleyen
Türkiye Cumhuriyeti Devletine bağlı resmi bir kurum olduğu halde halen 1300- 1400 sene evvel uydurulan
Emevi Abbasi imalatı hurafe Ehli sünnet dinini Diyanet İşleri başkanlığı eliyle insanlara dayatan
"resmi" paralel dini eklenmelidir.
Çünkü paralel din kavramının gerçekten en zorlu ve hakiki Tevhid dinini bozma ve yozlaştırma açısından en tehlikelisi sırtını devlet gücüne dayamış olan Emevi,
Abbasi, Osmanlı,Türkiye Cumhuriyeti Devleti beslemeli hurafe dinidir.
Aslında yukarıda belirtilen maddelerde gördüğümüz mezhep ve tasavvuf dinleri de çoğunlukla bu kurumsal resmi devlet dininin desteğiyle kendilerine hakimiyet alanı bulmaktadırlar.
Çünkü bu paralel dinlerin (mezhep, tasavvuf, Tarikat, Nurculuk, Süleymancılık, Diyanetin ehli sünnet dini, Şia) birbirlerinden hiç bir farkları bulunmamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder