PARALEL DİN (20. YAZI)
MİLYONLARCA İNSAN NASIL BİR AKLA HİZMET ETMİŞ?
Fetö lideri F Gülen'in talebesi kendisine geceleri yattığı camide melekleri görüp görmediğini soruyor.
F Gülen'in cevabı,
"Orada Melekleri görme değil de ben çok defa zannediyorum namaza camı vurarak kaldırırdı o ruhaniler"
" Böyle yaz günlerinde gecelerde kısa. Pencerede uykuya daldığım anda ismimle çağrıldığımı hatırlarım"
" Ben derdim ki herhalde Hazreti Murat çağırıyor, 2. Murat, namaza kalk gibi, Fethullah namaza kalk derlerdi,
cema da tıklatırlardı yani, mükerrerdir, ismimle, tabi herhalde millet ayıplarlar diye, gelecekler camiye imam yatıyor orada pencerede falan, beni utandırmamak için kitmirlerini uyarıyorlar sultanlar, evet"
(Samanyolu TV, burç fm, Mehtap TV, )
BAŞKA BİR YALANI,
( Nur talebelerinden) Biri, gecenin geç saatlerinde teksir makinesinin kolunu çevirirken,
"Hasbi Rabbi cellallah, Mâfi kalbi gayrullah, Nur Muhammed sallallah" diyor.
Tam o esnada birden Kapı açılıyor ve içeriye Raşit halifeler(Ebubekir, Ömer, Osman, Ali) giriyor, "Devam edin, biz de sizinle beraberiz"
diyorlar.
ADAMIN HER TARAFI FIRILDAK,
DİYOR Kİ,
"Madde ile kayıtlı olmayan ruhlar, dünyadaki cesetlerine benzer misali cesetleriyle tekrar görülebilirler. Bunun sayısız denecek kadar misalleri vardır"
"Ruh, kendi zatında maddi kılıfı olan ceset gibidir. Manevi kılıfı da, âdeta misâli bedendir. Ehlullah temessül ettiği(Canlı olarak geldiği ) zaman, bu ikinci bedeniyle aynı anda beş on yerde görülebilir"
" Mesela onları hapishanedeyken, sabah namazında camide ve aynı zamanda Kabe'de tavafta görebiliriz"
" Uzağa gitmeye gerek yok, Kıbrıs çıkarmasında falan veli zâtın, pilotun yanına oturup,"Evladım bombaları şuraya, şuraya bırak" diye rehberlik ettiği söylenir"(inancın gölgesinde 1,F Gülen, Nil Yayınları, 8, baskı, 1996, s,79)
"Ehlullah'tan "Abdal" sınıfı içinde bulunanlar, şu anda diyelim camidedirler, ama aynı anda, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellemin) huzurunda bulunurlar"
"Kabe'dedirler, ya da bir yerde İrşad ile meşguldürler"
"Farkına varırsa, el atıls,a elleriniz bellerinden öbür tarafa geçiverir.
Çünkü elinizin değdiği, ne onların asıl vücududur, ne de ruhlarıdır,
belki, akıcı ve ruha kılıf olmuş misali bedenleridir ve onlar temessül halindedirler"
(İnancın gölgesinde, 1,F Gülen, Nil Yayınları, 8. Baskı, 1996, s, 79)
Benim en çok merak ettiğim ve kızdığım şey,
F Gülen milyonlarca insanı bu hurafe ve yalanlarla aldattığı zaman,
görevi vatandaşlara doğru bilgiler sunmak ve yanlış bilgilerden korumak olan Diyanet işleri başkanlığı ile yüzlerce İlahiyatçı akademisyen neredeydi.
Sizin anlayış ve aklınıza yuh olsun,,,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder