HAYIRLARIN ANAHTARI, AKLIN İBADETİ
TEFEKKÜR ( 9. YAZI)
Hikmeti elde etmenin başlangıcı mutlaka tefekkür ibadetidir.
Bu hâle kavuşmak da, ancak Tevhid,  temiz kalp ve güzel ahlak ile mümkündür.
Yüce Allah'ın verdiği aklı, şirk, ihtiras ve şeytanın vesveselerine köle edenler,
 ne iç dünyalarından
ilhamlarını ne de dış dünyadaki ibret manzaralarını kavrayıp idrak edebilirler.
O halde İlâhi bir hediye olan hikmet, ancak sâlim akıl, temiz  kalp ve  güzel ahlak sahiplerine bahşedilir.
"Allah hikmeti isteyene  verir, kime hikmet verilmişse, ona pek çok hayır verilmiştir.Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alır "(Bakara, 269)
Rağıb el İsfahani'nin Kur'an lugatı olarak yazdığı el _Mufredatı'nda verdiği bilgiye göre,
HİKMET:" Bilginin  gerçeğe, Kur'an'a  uygun olması  ve  aklın  gerçeği  yakalaması " demektir.
Benim anlayışıma göre hikmet, Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğü içinde, sistem olarak Kur'an'ın manasına vakıf olmaktan ibarettir.
Yani hikmet, Kur'an'ın kendi içindeki manaları ve çözümüdür.
Kuran'ı anlamaktan daha güzel bir hikmet ve irfan olabilir mi?