HİDAYET MESELESİ: (2.YAZI)
Rahman ve rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de  şöyle buyuruyor.
( Resulüm!) Sen yüzünü hanif olarak dine,
 Allah insanları  hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir"
" Allah'ın yaratışında değişme yoktur"
" İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler"(Rum, 30)
 "Hanif" Şirke sapmaksızın, saf imana sahip olmak demektir.
Allah'ın indirdiği  doğru yoldan giden kimse  demektir.
Vahiy haricinde doğru yol olmaz.
Bir yolun doğru olabilmesi için mutlaka Allah tarafından indirilmiş olması gerekir.
" İşte onun için sen tevhide davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol.Onlarin heveslerine uyma ve deki:
"Ben Allah'ın indirdiği Kitab-a inandım ve aranızda (onunla) adaleti gerçekleştirmekle emrolundum,,,,,"(Şura, 15)
 Terim olarak İbrahim (Aleyhisselam)'ın Tevhid, yani  "Allah'ı  bir tanıma dini" manasında kullanılır.
 " Hepiniz ona yönelerek O'na karşı gelmekten sakının, namazı  kılın,  müşriklerden olmayın. Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan olmayın"
" Bunlardan her fırka  kendilerinde olan ile böbürlenmektedir"(Rum, 31, 32)
Hidayetten öte bir şey olmayan,salt hidayet olan ve kapsamında hiçbir sapıklığa yer vermeyen, nur'un karanlığı, yaşamın ölümü kaldırmayışı  gibi temelde sapkınlığı kabul etmeyen tek şey Kur'an'ı Mübin'dir.
 Evrenin yaratıcısı olan Allah Kur'an'ı Mübin'de  hakkında şöyle buyurmaktadır.
"Onlara biz mücize getirmediğin zaman, (ötekiler gibi) onu da derleyip getirseydin ya!derler. Deki: Ben ancak Rabbimden bana vahyolunana uyarım. Bu Kur'an, Rabbinizden gelen basiretlerdir (ileri görüş bahşeden, kalp gözlerini açan beyanlardır) inanan bir millet için hidayet ve rahmet kaynağıdır "(Araf, 203)