27 Ekim 2016 Perşembe

KUR'AN'DA MÜNAFIKLAR VE ALLAH RESULÜ'NÜN ARKADAŞLARI ( 1. YAZI)
Kuran'ı Mübin'in birinci süresi olan Fatiha süresinden sonra gelen Bakara suresinin ilk dört ayeti müminlerin özelliklerini anlattıktan sonra üç ayet inkârcıların özelliklerini anlatır.
Medine'de münafıklar o derece etkili bir konuma sahiptirler ki, on üç ayette de Allah itikadi münafıkları şu şekilde deşifre ediyor.
" İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde
"Allah'a ve ahiret gününe İnandık" derler Onlar kendi akıllarınca güya  Allah'ı  ve müminleri aldatırlar"
 "Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun  farkında değillerdir"
 "Onların kalplerinde bir hastalık vardır"
" Allah da onların hastalığını  çoğaltmıştır.  Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elem verici  bir azap vardır"
" Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman "Biz ancak ıslah edicileriz" derler"
 "Şunu bilin  ki, onlar bozguncuların  ta kendileridir, lakin anlamazlar"
 "Onlara: insanların iman ettiği gibi siz de iman edin, denildiği  vakit "Biz hiç, sefihlerin ( akılsız ve ahmak kişilerin) iman ettikleri gibi iman eder miyiz!" derler"
"Biliniz ki, sefihler  ancak kendileridir,  fakat bunu bilmezler.( veya bilmezlikten gelirler)
( Bu münafıklar) müminlerle  karşılaştıkları vakit  "(Biz de) iman ettik" derler"
( Kendilerini  saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla(Müminlerle)  sadece alay ediyoruz  derler"
 "Gerçekte, Allah onlarla istihza  eder ve azgınlıklarında  onlara fırsat verir.
 Bu yüzden  onlar bir  müddet  başıboş dolaşırlar"
"İşte onlar, hidayete karşılık dalâleti o satın alanlardır"
 "Ancak onların bu ticareti kazançlı olmamış ve kendileri de doğru yola girememişlerdir"
"Onların( münafıkların) durumu, karanlık gecede bir ateş yakan kimse misalidir"
 "O  Ateş yanıp da  etrafını  aydınlattığı anda Allah,  hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar İçinde bırakır, artık hiçbir şeyi görmezler"
 (Ayet, münafıkların İlk Anda İslam'ın nurundan aydınlanıp müslüman olmalarını,  karanlık gecede yanan meş'aleye  ve ondan faydalananlara,  sonra hemen küfre  dönmelerini de o  meşalenin sönüvermesine ve oradakilerin karanlıkta kalmalarına benzetiyor)
"Onlar sağırlar, dilsizler ve kölelerdir"
 "Bu sebeple onlar(hakikata)  geri dönemezler. Yahut (Onların durumu) gökten sağanak halinde boşanan, içinde yoğun karanlıklar, gürültü ve  şimşekler bulunan yağmura tutulmuş kimsenin durumu gibidir"
"O münafıklar yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar" Halbuki Allah kafirleri çepeçevre kuşatmıştır.
 "O esnada şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca  orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce  de oldukları yerde kalırlar"
 "Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır,  gözlerini kör ederdi"
 "Allah şüphesiz her şeye kadirdir"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder