26 Ekim 2016 Çarşamba

EN BÜYÜK DÂVÂMIZ: TEVHİD'İ MİRAS OLARAK BIRAKMAK ( 11. YAZI ) Tevhid ile hayat iç içe olması gerekir.
 Tevhidsiz hayatı ve hayatsız  tevhidi  sahiplenip  o şekilde yaşamak hayatı dinamitleyip  tahrip etmek anlamına gelir.
 Bizleri  İslami huzur ve refaha ulaştıracak olan tek  şey,  kutsal kitabımızın, İslam, iman, ilim, akıl, Adalet,tefekkür,  merhamet dediği tevhide endekslenmiş olan saf hanif  hayattır.
 Öyleyse en mühim meselemiz, tevhidi   hayat meselesidir.
 Kur'an'i ve imani  cephede yer alıp,  İslami bir hayat sürdürmek istiyorsak,  tevhid akidemiz,  müslümanca yaşamak ile,  güzel ahlak ebedi şiarımız olmalıdır.
 Yeryüzünde imanın en büyük meyvesi ve mutluluğu  cahiliye hayatının zıttı olan temiz tevhidi hayattır.
 Esasen İslami hayatın en değişmez, zamanlar üstü değeri tevhid'tir.
 Ümmetin bilincine  Tevhidi  hayat  sistemi hakim değilse, arzulanan temiz bir hayatta asla olmayacaktır.
Bundan dolayıdır ki, tüm  elçilerin  davetinin ilk maddesi bu en değerli rahmetin üzerinde odaklanmıştır.
 Allah'ın hassasiyetle elçilerden  istediği en öncelikli görevi Tevhid  olmuştur.
 Şayet hayatta Tevhid  ihmal edilirse,  İslami hayatımızla birlikte onurumuzu, özgürlüğümüzü, ahlakımızı, aklımızı kısaca her şeyimizi kaybederiz.
 Çünkü yeryüzünün hakikaten en önemli yitik değeri tevhid'tir.
 Sebebine gelince, hayatta Tevhid'in yerini tutabilecek, dolduracak, Allahı  razı edecek,  ümmetin kurtuluşuna vesile olabilecek başka hiçbir  şey yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder