EN BÜYÜK DÂVÂMIZ: TEVHİD'İ MİRAS OLARAK BIRAKMAK ( 11. YAZI ) Tevhid ile hayat iç içe olması gerekir.
Tevhidsiz hayatı ve hayatsız tevhidi sahiplenip o şekilde yaşamak hayatı dinamitleyip tahrip etmek anlamına gelir.
Bizleri İslami huzur ve refaha ulaştıracak olan tek şey, kutsal kitabımızın, İslam, iman, ilim, akıl, Adalet,tefekkür, merhamet dediği tevhide endekslenmiş olan saf hanif hayattır.
Öyleyse en mühim meselemiz, tevhidi hayat meselesidir.
Kur'an'i ve imani cephede yer alıp, İslami bir hayat sürdürmek istiyorsak, tevhid akidemiz, müslümanca yaşamak ile, güzel ahlak ebedi şiarımız olmalıdır.
Yeryüzünde imanın en büyük meyvesi ve mutluluğu cahiliye hayatının zıttı olan temiz tevhidi hayattır.
Esasen İslami hayatın en değişmez, zamanlar üstü değeri tevhid'tir.
Ümmetin bilincine Tevhidi hayat sistemi hakim değilse, arzulanan temiz bir hayatta asla olmayacaktır.
Bundan dolayıdır ki, tüm elçilerin davetinin ilk maddesi bu en değerli rahmetin üzerinde odaklanmıştır.
Allah'ın hassasiyetle elçilerden istediği en öncelikli görevi Tevhid olmuştur.
Şayet hayatta Tevhid ihmal edilirse, İslami hayatımızla birlikte onurumuzu, özgürlüğümüzü, ahlakımızı, aklımızı kısaca her şeyimizi kaybederiz.
Çünkü yeryüzünün hakikaten en önemli yitik değeri tevhid'tir.
Sebebine gelince, hayatta Tevhid'in yerini tutabilecek, dolduracak, Allahı razı edecek, ümmetin kurtuluşuna vesile olabilecek başka hiçbir şey yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder