19 Ekim 2016 Çarşamba

MUVAHHİD MÜ'MİNİN KUR'AN TASAVVURU:
( 4.YAZI)
Muvahhid Mü'mine göre Kur'an, hakikatı arayanların, hakikat peşinde koşanların en büyük  sermayesidir.
Zira onun sinesinde hayat yatar ve hayat her şeye can ve kemal verir.
Muvahhid'in her şeye can ve kemal veren hayat kitabını okuyuşu mukallid  insanların okuyuşundan farklı olmuştur.
Muvahhid Müslümanın Kur'an okuyuşunun İlâhi hitabın işitilmesi ya da vahyin kalbe inişi şeklinde kalbî ve tecrübi bir anlayışa dayandığı açıktır.
Bu tarz tecrübi te'vil metodunun, tecrübenin değişimine ve gelişimine binaen, her bir okumada metnin manasını sürekli değiştireceği ve farklı anlam seviyesi kazanacağı muhakkaktır.
Muvahhid, lafızlarıyla yetinen insanların Kur'an'ın ahenk ve musikisiyle  meşgul olacağını, halbuki Allah'ın kelamının âdeta Rahman ve Rahim olan Yüce yaratandan işitiliyormuş gibi bizatihi tecrübe edilmesini arzu eder.
Muvahhid, Kur'an'a hikmet, akıl ve tefekkür ile  yoğunlaşmadıkça ne Râzi ne de Keşşaf  yazarının hatta  hiç kimsenin  Kur'anın  kilidini açamayacağını bilir.
Muvahhid mü'min,  Kur'an'ın sadece Müslümanların değil, insanlığın tek rehberi olduğuna iman eder.
Kur'an İlâhi kelamdan ibaret olduğu için, potansiyel olarak bütün evrensel hikmetleri ihtiva eder.
Muvahhid Müslüman, Kur'an'ın Allah'ın ilmiyle nazil olduğunu bildiği için muhteşem bir örgü ve şaşmaz bir  sisteme sahip  bulunduğunu  yakinen  kavramıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder