BİR MEZHEBE BAĞLI OLMAK ŞART MIDIR?  ( 11. YAZI)
SONUÇ OLARAK:  içtihatların kolay tarafına  tabi olmak ve onlardan kişinin kendisine kolay geleni alıp onunla amel etmesi caiz olur.
 Çünkü şer'i  Şerif'te bunu yasaklayan herhangi bir delil bulunmamaktadır.
 İnsanın kendisi için daha kolay olan bir yoldan yürüme hakkı vardır.Yeter ki Kur'an'a aykırı olmasın.
 Allah resulü (Aleyhisselam)'ın uygulaması da bu istikamette idi.
 Allah resulü  iki şey arasında serbest kaldığı vakit,  mutlaka bunlardan daha kolay olanı tercih ederdi.
 Din kolaylıktır.
 İnsanları amel bakımından zora koşmaz.
 Onları altından  kalkamayacakları  yükü taşıtmaz.
" Allah sizin için kolaylık ister zorluk istemez" (Bakara' 185)
" Allah size herhangi bir bir güçlük  çıkarmak istemez" (Maide, 6)
 Namaz kılmak için su bulunmadığı zaman teyemmüm, yolculukta ve hastalıkta Ramazan orucunun terk edilmesi gibi uygulamalar ameli konularda kolay ülkesini insanlara göstermek açısından ortaya konmuştur.
 Şeriat ilminde  hükmün delilini  bilmeyen ve böylece avamdan sayılan kimseye gerekli olan herhangi bir bilginden  birisinin görüşüne  tâbi   olmaktır.
Ehli sünnet ve Şia mezhebinin kaynakları ve içtihatları hurafe, yalan, uydurma, iftira ve zorluklarla doludur.
Kuran'ı Mübin, akıl ve tefekküre aykırı olan bu uydurma mezheplere uymak kesinlikle caiz değildir.
Çünkü Allah Resulü'nün görevi zorlukları uydurma, yalan, hurafe ve zorlukları kaldırmak olmuştur.
" Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye o ümmi Nebiye  uyanlar  var ya,  işte o elçi  onlara iyiliği emreder, onları kötülükten men eder, onlara temiz şeyleri helâl, pis  şeyleri haram kılar"
" Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir"
" O elçiye  inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen Nura (Kur'ana) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır"( Araf 157)
İslam ümmeti, uydurma ve bir çoğu Allah'ın kitabına aykırı  mezhep içtihatlarından değil, Kur'an'dan hesaba çekileceğini bilmelidir.