26 Ekim 2016 Çarşamba

EN BÜYÜK DÂVÂMIZ: TEVHİD'İ MİRAS OLARAK BIRAKMAK: (5.YAZI)
Tevhid'i miras olarak bırakmak o kadar önemli ve hayati bir mesele ki, Tevhid akidesi olmayınca bütün dinler eşit olur.
Yani  dinleri birbirinden ayıran tek şey Tevhid akidesi, bütün dinleri birbirine eşit hâle getiren şey ise şirktir.
Dolayısıyla, Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, İbni mace, Kâfi, Şafi, Mâliki, Hanbeli ve Ebu Hanifeden bize miras kalan Kur'an'daki, sadece Allah'a ve O'nun iradesine teslim anlamında olan Tevhid dini değildir.
Ehli sünnet ve Şia'nın kaynaklarındaki din, hurafe, yalan, uydurma, iftira olan İlahların ve evliyaların şirk dinidir.
Eğer Ehli sünnet ve Şia sadece ve sadece Kur'an'dan ve Tevhid akidesinden  beslenmiş olsalardı bu ümmeti dünya hayatında cennet hayatı yaşatmış olacaklardı.
Ehli sünnet ve Şia, Allah'ın çağlar üstü, evrensel mesajını ve  Elçilerin yüce  dâvâsının zerresini anlayamadılar.
Şia ve Ehli sünnet Allah Elçilerinin bıraktığı mirasa bedel dünyevi ve beşeri, hiç bir önemi olmayan boş ve batıl  bir dâvâyı kendilerine rehber edindiler.
Halbuki Allah'ın sonsuz ilmiyle, bir sistem ve hidayete bağlı olarak inen Kur'an dâvâsını Kıyamete kadar tüketecek değillerdi.
Allah( cc) bu şirk dini  olan  ehli sünnet ve Şia'nın yerine Kur'an idealini kalbinde ve benliğinde yaşayacak  nesilleri mutlaka yaratacaktır.
Çünkü Allah ( cc) Şöyle buyuruyor.
İbrahim dedi ki:
" Ben Hanif olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim"
" Kavmi onunla  tartışmaya girişti"
 Onlara dedi ki: Beni doğru yola iletmişken,  Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz?
 Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam"
 "Ancak, Rabb'imin bir şey dilemesi hariç" "Rabbimin ilmi  her şeyi kuşatmıştır.  Hala ibret almıyor musunuz?
" Siz, Allah'ın size haklarında hiçbir hüküm  indirmediği  şeyleri O'na ortak koşmaktan korkmazken,  ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım!
"Şimdi biliyorsanız söyleyin, iki gruptan hangisi güvende olmaya daha layıktır?
(İki  gruptan maksat Allah'ı bir kabul eden muvahhidler  ile ona ortak koşan Müşriklerdir. Ahirette Allah'ın azabından Emin olmaya hangisi daha layıktır?)
 Bir sonraki ayet buna cevap vermektedir.
İman edip de  imamlarına  herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlara doğru yolu bulanlardır.
" İşte bu, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz  dillerimizdir"
" Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz"
" Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir. hakkıyla bilendir"
"Biz O'na İshak ve (İshak'ın oğlu)  Yakub'u'da armağan ettik:
 Hepsini de doğru yola ilettik.  Daha öncede Nuh'u  ve onun soyundan Davud'u,  Süleyman'ı,  Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u doğru yola iletmiştik.
 Biz İyi davrananları işte böyle mükafatlandırırız.  Zekeriya, Yahya,İsa ve İlyas'ı  da doğru yola  iletmiştik.
 Hepsi de iyilerdendi.
 İsmail, Elyesa, Yunus ve Lut'u da  hidayete erdirdik. Hepsini alemlere(İnsanlara) üstün kıldık.
 Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (Üstün meziyetler verdik)Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik.  İşte bu, Allah'ın hidayetidir.
 Kullarından dileyeni   ona ona iletir
  Eğer onlar da Allah'a şirk koşsalardı  yapmakta oldukları amelleri elbette  boşa giderdi.
" İşte onlar,  kendilerine kitap, hikmet ve Nübüvvet  verdiğimiz kimselerdir.
 Eğer  onlar bunları(Allah'ın ayetlerini)  inkâr ederse şüphesiz yerlerine bunları inkâr etmeyecek bir toplum getiririz.
 İşte o Nebiler  Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir.  Sen de onların yoluna uy.
 Deki: Ben buna (Elçilik  görevime)  karşılık sizden bir ücret istemiyorum.
 Bu Kur'an'ın alimler(İnsanlar)  için ancak bir öğüttür"(En'am, 79,,,,,,90)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder