16 Ekim 2016 Pazar

BİR MEZHEBE BAĞLI OLMAK ŞART MIDIR?
( 9. YAZI)
Bin  sene önceki bir ilim  adamı ile  bugünkü ilim adamı arasında takva ve ihlas  dışında hiçbir üstünlük  bulunmamaktadır.
 Hatta Kur'an'a ulaşma, Kur'an'dan faydalanma, özgürlük ve  ilim bakımından bugünkü alimler daha öncekilerden   daha geniş imkanlara sahiptirler.
 Bugünkü alimler dünyayı daha net görmektedirler,  bilgi karmaşası  geçmiş devirlere  göre  daha azdır.
Allah Elçisi  adına yalan uydurma devri çok geride kalmıştır.
 Ana konumuza dönecek olursak, müçtehitlerin ve günümüz tabiriyle  bilenlerin fetvaları halka göre edille-i şeriyye (dini kaynaklar,deliller)  hükmündedir.
 Çünkü ümmilere  göre,  Şer'i delillerin  varlığı ile  yokluğu eşit olup,  onlar bu delillerden direk olarak faydalanamazlar.
 Ümmilerin delillere bakma ve  onlardan hüküm çıkarma yetenekleri yoktur.
( Böyle olunca) elbette ki, ümmiler  kendi ihtiyarları ile keyfi amel yapmaları caiz olmaz.
 Bundan dolayı Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.  "Bilmiyorsanız onu zikir (Kur'an) ehline orun"(Nahl, 43)
 Dolayısıyla, mukallid ile âlim bir değildir.
 Mukallidin Kur'an ehli muvahhid âlimlere sormasından  başka hiçbir yolu bulunmamaktadır.
 Mezheplere uymak kesinlikle Kur'an, ilim, hikmet, akıl ve tefekküre aykırı çok sakıncalı bir durumdur.
Akıllı müslüman güncel olmak zorundadır.
 Müslüman 1350 sene önce uydurulan Emevi Abbasi imalatı hurafe Ehli sünnet dininin ve kadim İran inançlarının kalıntılarına   ve mezheplerine iman edemez.
Müslüman sürekli kendisini yenileyen akıl ve fikir  sahibi şuurlu insandır.
Müslüman şartsız kayıtsız  olarak dini hükümlerde  müracaat edeceği yer Kur'an ve Kur'an ehli muvahhid âlimlerdir.
( Bilenlere sormasıdır)
 Durum böyle olunca, taklit edenler  için Kur'an  alimleri  Şârii ( Kanun koyucu) yani edille-i şeriyye makamına kaimdirler.
 Çünkü mukallidin delili yoktur.
 Delil olmadan da sorumluluk olmaz.
 Amel etmek için delil bulunmadığı vakit sorumluluk  düştüğü gibi,
 fetva veren bilgili bir kimse bulunmadığı  vakitte sorumluluk olmaz.
  İşte böylece alimin görüşünün  mukallid için geçerli bir delil  olduğu sabit olmuş olur.
 Her şeyin en doğrusunu bilen yalnız Cenabı haktır.
(Allah günahlarımızı bağışlasın)
Kur'an'ın dini, Mezheplerin, rivayetlerin, tarikatların ve fırkaların üzerine bulaştırdıkları kirlerden dolayı bütün güzelliklerini kaybetmiş durumdadır.
Mezhepler tarafından Dine bulaştırılan kirliliğin  yoğunluğu hiç bir kurumda mevcut değildir,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder