BİR MEZHEBE BAĞLI OLMAK ŞART MIDIR?(2.YAZI)
Mezhepleri din yapmak tam anlamıyla bir cahiliyye anlayışıdır.
Müçtehit olarak kabul edilen alimlerin büyük çoğunluğu Kur'an'dan haberi olmayan kimselerdir.
İçtihatlarına bakıldığında Kur'an'a son derece yabancı oldukları görülecektir.
Mesela, kandan dolayı abdestin bozulacağı, vekalet yoluyla haccın yapılabileceğini ileri sürmek,
kadına dokunmakla abdestin bozulacağı,
Cuma hutbesinde salavat getirmenin farz olarak görülmesi, şeytan taşlamanın farz ya da vacip görülmesi,
oruç kefareti gibi bir çok mezhebi içtihatlar kesinlikle Kur'an'ı Mübin'e aykırıdır.
Şeriatta kişinin bir mezhebe tabi olmayı gerekli kılacak herhangi bir mecburiyet ve hüküm bulunmamaktadır.
Kişinin hiçbir tarafa ayrılmayacak şekilde kendisini belirli bir mezhebe bağlaması,
şeriatın men etmediği bir şeyi ümmetten yasaklamak, büyük günahların olması demek olup bu durum
Allah'ın kullarına karşı zorluk çıkarma anlamını taşımaktadır.
Yani, Allah'ın haram kılmadığı bir şeyi haram kabul etmek ahirette yüce Allah'ın huzurunda büyük bir zulüm ve haddi aşmak olarak karşılık bulacaktır.
Bu olay alimleri Allah Resulü'nün bulunduğu makamdan daha ileriye götürmek anlamını taşımakta bir nevi mezhep âlimleri dokunulmaz ve masum birer ilah ve Rab kabul etmekte, onları kutsama inancını insanlara yüklemektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder