3 Ekim 2016 Pazartesi

İMAN SALİH AMEL İLİŞKİSİ (1. YAZI)
İman: Sözlükte " birini söylediği sözde tasdik etmek,
 söylediğini kabul etmek,
gönül huzuru ile benimsemek, karşısındakine güven vermek,
şüpheye yer vermeden kalpten tasdik etmek, eman vermek, emin olmak "
anlamlarına gelir.
"EMNU " Sözcüğü temelde " nefsin itminana kavuşması ve korkunun ortadan kalkması "
anlamına gelir.
"Emnu, Eménetu ve Eménu " sözcükleri temelde birer mastardır.
"Eménu " sözcüğü bazen "İnsanın emniyette iken üzere bulunduğu halin, durumun"
adı olarak,
bazen de "insanın üzerinde emin kılındığı şeyin, kendisine emanet edilen, verilen şeyin " adı olarak kullanılır. (Rağıb, Sahife, 143)
İman, mucerret olarak her zaman sahibine yararlı
bir unsur değildir.
Sahibini kötü yola, şirke, kötü ahlaka götüren inanç da vardır.
Bu nedenle asıl olan, bir inanca sahip olmak değil, sahibine doğruyu(Sırat-ı müstakim)  emreden ilahi bir inanca sahip olmaktır.
İnsanlık tarihinde vahşet ve katliamların en büyük sebeplerinden birisi  dindir.
Fakat, Allah'ın  Elçilerine indirdiği  vahi'den kaynaklanan din değil, tamamen uydurulan İlahların ve evliyaların şirk dini yüzünden bu katliamlar yapılmıştır.
Dolayısıyla sağlam ve doğru bir inanca sahip olmak insanın en önemli meseledir.
Ülkelerin  refah, mutluluk ve özgürlükleri buna bağlıdır.
İşte bu yüzden herkes imanında özgür olmalıdır.
" (Resulüm! )
 Onlar seni yalanlarlarsa de ki, benim işim (İman ve amelim) bana, sizin işiniz de (İman ve amelleriniz) size aittir.
Siz benim yaptığımdan uzaksınız,bende sizin yaptıklarınızdan uzağım "(Yunus, 41)
Diğer bir ayette Allah Şöyle buyuruyor.
"Deki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir.
Batıla inanıp Allah'ı inkar edenler var ya, işte bunlar ziyandadır "(Ankebut, 52)
Kur'an'ı iyi bilen,
Yani bağlam ve bütünlüğü içinde Allah'ın kitabını  kavrayan Allah'ın gönderdiği Elçilerin, kavimlerini imana zorlamadıklarını görecektir.
Elçilerin misyonu sadece insanlara vahyi tebliğ etmekten ibarettir.
İnsan istediği dini özgür olarak yaşayabilmelidir.
Aramızdaki ihtilaflar söz, delil, akıl, tefekkür, ve hikmet ile çözüme kavuşacaktır.
Güç kullanmak ve insanları zorlamak asla bir çözüm yolu olamaz.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder