1 Aralık 2021 Çarşamba
KUR'AN'I MÜBİN'İN MEÂLİ(68. YAZI) Nisa Süresi 26-) Allah size (bilmediklerinizi) beyan etmek ve sizi, sizden önceki (salih kulların) sünnetlerine hidayet etmek ve sizin tevbenizi kabul etmek istiyor. Allah Alim'dir, Hakim'dir. 27-) Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister; şehvetlerine tâbi olanlar ise büsbütün (hidayetten) meyletmenizi isterler. 28-) Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek ister; çünkü insan zayıf yaratılmıştır. 29-) Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hali müstesna, mallarınızı aranızda bâtıl ile yemeyin. Ve nefislerinizi öldürmeyin. Ve Allah, size karşı her zaman merhametli olmuştur. 30-) Kim düşmanlık ve zulüm ile bunu yaparsa (bilsin ki) onu ateşe yaslayacağız; bu ise Allah’a çok kolaydır. 31-) Eğer yasaklandığınız günahın büyüklerinden kaçınırsanız, sizin (küçük) günahlarınızı örteriz ve sizi kerim (onurlu) bir konuma sokarız. Kıraat Farklılığı (Yukarıdaki âyette bulunan "kebéiral ismi" "günahın büyükleri" ifadesini, bazı kıraat alimleri "kebiral ismi" "günahın büyüğü " olarak okumuşlardır. Yani "büyük" kelimesini, tekil olarak okumuşlardır. Bu okuyuşa göre, insanın aklına şirk günahı geliyor.) 32-) Allah’ın sizi, birbirinizden faziletli (farklı) kıldığı şeyleri (başkasında olup da sizde olmayanı kıskançlıkla) temenni etmeyin. Erkeklerin de kazandıklarından nasipleri var, kadınların da kazandıklarından nasipleri vardır. Allah’tan lütfunu isteyin; şüphesiz Allah her şeyi bilmektedir. 33-) Erkek ve kadından her biri için, ana, baba ve akrabanın bıraktığından (hisselerini alacak olan) vârisler kıldık.Yeminlerinizin bağladığı kimselere de paylarını verin. Şüphesiz Allah, her şeye şahid olandır. 34-) Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerinden faziletli (farklı) kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların üzerine kavvamdırlar. Onun için sâliha kadınlar ümit vericidirler ve Allah’ın gayba dair muhafaza edilmesini istediğini, (kocalarının gıyabında) koruyucudurlar. Nuşuzundan korktuğunuz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları (düşünmeleri için yolu) serbest bırakın. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.(Kur'an'da "nüşüz" "kişinin oturduğu yerden kalkıp gitmesi anlamına gelmektedir. (Mucadele-11)Nüşuz" kelimesi, erkek için kullanılınca "eşini terk etmesi yani boşaması" anlamına gelir. (Nisa-128)Dolayısıyla bu âyette geçen "nüşuz" kelimesi de, “kadının eşini terk etmesi, boşanıp gitmesi” anlamındadir."vedribuhunne" ifadesine, erkeğin yatağı terk etmesinden sonra eşini boşanma olmaksızın serbest bırakması yani eşi kesin kararını verene kadar onu, rahatsız etmemesi ve evden çıkarmaması anlamını vermek doğru olacaktır. Çünkü kadının ayrılma kararını kullanmaktan vazgeçmesi, dayak ile değil, ancak kendi özgür iradesiyle olması gerekiyor. 1-) Nikah bir akid yani karşılıklı bir anlaşma sonucu olduğu için eşlerden birine zorla mudahale edilemez.2-) "Size itaat ederlerse..." buyrulmaktadır. Dayaktan sonra itaatin hiçbir değeri yoktur. Zorla güzellik olmaz, dayakla itaat kabul edilemez. 3-) Dayak için bir ölçü konulmamış yani koca sinirlenip hanımını yaralar, sakat bırakır veya öldürürse ne olacak? Yüce Allah böyle bir tehlikeye yol açar mı? 4-) Evlilik karşılıklı rızaya dayandığı için kadın asla dövülemez. Çünkü kadın erkeğin her zaman istediğini yapabileceği bir mal değildir. Yüce Allah hiç bir zaman böyle bir şeyi emretmez. Kur'an'da çocukların bile dövülmesiyle ilgili bir işâret yok iken, yüce Allah yuvanın kurucusu olan kadınların dövülmesini emreder mi? Aslında fahişe kadınlar haricinde Kur'an'ın dilinde ve dininde dövme diye bir şey yoktur.Ayrıca "kavvâmûne" kelimesine de "üstündürler" manası vermek doğru değildir."Kavvamûne" kelimesi, bir gerçeği, yani bir yaratılış farkını bir sünnetüllâhı anlatıyor. Dünyanın bütün ülkelerinde ve kültürlerinde, hatta kadınlara karşı en özgürlükçü geçinen Avrupa ve Amerikada bile şimdiye kadar kaç tane kadın başbakan veya cumhurbaşkanı seçilmiştir.Kur'an bir vakıayı, bir gerçeği, bir farkı anlatıyor. Yoksa böyle olsun, kadınları baskı altına alın, onları sindirin, onları ezin demiyor.Âyette kadın ve erkeğin özellikleri anlstılmaktadı. Yani takva haricinde hiç kimsenin başkasına bir üstünlüğü yoktur. Dolayısıyla Nebi, Resül ve insanlar bağlamında geçen "fazilet" kelimesi, üstünlük anlamında değil, farklı olma anlamına gelmektedir. Nebilerin birbirinden farklı özellikleri vardır.(İsra- 55)Resüller de birbirinden farklı özelliklere sahiptirler. (Bakara-253)Kadın ve erkeğin de yaratılıştan gelen kendilerine ait özellikleri ve farkları mevcuttur. Erkek kadından üstün değildir. 35-) Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin.(Kadın ve erkek) barışmak isterlerse Allah aralarında bir uzlaşma meydana getirir. Şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder