14 Aralık 2021 Salı

KUR'AN-I MÜBİN'İN MEÂLİ(82. YAZI)Nisa Süresi 166-) Fakat Allah sana indirdiğine şahitlik eder; onu kendi ilmi ile indirdi. Melekler de şahitlik ederler. Ve şahit olarak Allah kâfîdir. 167-) Kâfir olanlar yani Allah yolundan engelleyenler andolsun öyle saptılar ki, (artık dönemeyecek) bir sapkınlıkla (hidayetten) uzaklaşmışlardır. 168-) Kâfir olanlar yani zulmedenleri Allah asla mağfiret edecek değildir. Ve onları (vahiy'den bağımsız olarak) hidayetin yoluna iletecek de değildir. 169-) Ancak (yaptıkları amellerle) ebedî kalmak üzere cehennemin yoluna (iletecektir). Bu da Allah’a çok kolaydır. 170-) Ey insanlar! Resûl size Rabbinizden hakkı getirdi (bunda şüphe yoktur), şu halde (ona) iman edin kendi hayrınıza olacak. Eğer kâfir olursanız, göklerde ve yerde ne varsa şüphesiz hepsi Allah’ındır. (O’nun sizin imanınıza ihtiyacı yoktur). Allah Alim olandır, Hakim olandır. (Bu âyette bulunan "Resül" kavramı, beşer Resül olan Muhammed (a.s) dan daha çok kitap Resül olan Kur'an'dır. Çünkü âyette genel ve evrensel bir çağrı ve mesaj vardır. Yani kiyamet gününe kadar gelecek insanlara hitap etmektedir. Ve beşer Resül olan Muhammed (a.s), insanlık tarihi açısından yaşadığı zaman itibariyle risâlet misyonu bir şimşek çakması kadar değildir. Buna benzer âyetlerde her zaman evrensel olan Resül kavramı geçmektedir. Hiç birisinde Nebi kavramı kullanılmamıştır. Çünkü Nebi tarihsel ve bölgeseldir. Yani Medine'de vefat etmiş ve orada kalmıştır. Fakat Resül ölümsüzdür. Resül asla ölmez. Beşer Resül ölürse, yerine Resül olan Kur'an devam etmektedir. İşte onun için ilgili onlarca âyetin hepsinde Resül kavramı geçmektedir.) 171-) Ey ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, haktan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesîh, ancak Allah’ın Resûl'üdür, (o) Allah’ın, Meryem’e ulaştırdığı "kün: Ol" kelimesi(nin eseri)dir, O’ndan bir ruhtur. (O’nun tarafından gönderilmiş bir ruhtur). Şu halde Allah’a yani Resüllerine iman edin. "(Allah) üçtür" demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin. Allah ancak bir tek ilâhtır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Vekil olarak Allah yeter. 172-) Ne Mesîh ve ne de (Allah’a) yakın melekler, Allah’a kul olmaktan geri çekinirler (utanırlar) O’na ibadet etmekten (kul olmaktan) çekinenlerin hepsini huzuruna toplayacaktır. 173-) İman edip salih ameller işleyenlere (gelince Allah) ecirlerine vefa gösterecek ve onlara faziletinden daha fazlasını da (verecektir.) O'na ibadetten (O'na kul olmaktan çekinen ve kibirlenenlere gelince onlara acı bir şekilde azap edecek ve onlar, kendileri için Allah’tan başka ne bir veli ve ne de bir yardımcı bulurlar. (Kendilerini Allah’ın azabından kurtaracak bir kimse bulamazlar.) 174-) Ey insanlar! Şüphesiz size Rabbinizden kesin bir burhan geldi ve size mübin( apaçık) bir nur indirdik. (Kur'an'da mübin (apaçık) kavramı, Allah vahiy ve Resül bağlamında kullanılan bir kavramdır. Allah ve vahiy bağlamında bir çok âyette geçerken, Zuhruf 29; Duhan 13.âyetlerde Resül bağlamında geçmektedir. "Mübin" Nebi için kullanılmaz.) 175-) Allah’a iman edip O’na sığınanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve faziletin içine sokacak ve onları kendi hidayetine doğru (giden) sırat-ı müstakime iletecektir. 176-) Senden fetva isterler. De ki: "Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle fetva veriyor: Eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kızkardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur. Kızkardeş ölüp çocuğu olmazsa erkek kardeş de ona vâris olur. Kızkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş mevcut ise erkeğin hakkı, iki kadın payı kadardır. Şaşırmayasınız diye size (âyetleri) Allah beyan ediyor. Allah her şeyi bilmektedir."(Yukarıdaki âyette, dinde sadece yüce Allah'ın fetva vereceği, Nebi'nin dahi dinde fetva veremeyeceği açıkça ortaya çıkıyor. Özellikle son cümle çok önemlidir.) (Nisa Süresi Sonu ----------------------------------------------------------Mâide Süresi Medine'de inmiştir, 120 Âyettir. 1-) Ey iman edenler! Akitlere vefa gösterin. İhramlı iken avlanmayı helal saymamak üzere (aşağıda) size okunacaklar dışında kalan hayvanlar, sizin için helâl kılındı. Allah dilediğini hükmeder. 2-) Ey iman edenler! Allah’ın şeairine ve haram aya ve hediye edilmiş olana ve gerdanlıklara ve Rablerinden fazilet ve rıza arayarak Beyt-i Haram’ın emniyetine girmiş olanlara (tecavüz ve) saygısızlık etmeyin ve ihramdan çıkınca avlanabilirsiniz ve mescid-i Haram’a girmenizi önledikleri için bir topluma karşı beslediğiniz kin sizi tecavüze sevketmesin yani erdemli ve takva sahibi olma üzerinde yardımlaşın yani günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkun; çünkü Allah’ın cezası çetindir. 3-) Meyte (ölü), kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin dininizi ikmal ettim, üzerinize (tevhid) nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’a razı oldum. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık halinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah Ğafur'dur, Rahim'dir. (Âyette bulunan "Bugün sizin dininizi ikmal ettim, üzerinize(tevhid) nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'a razı oldum" cümlesinde bulunan "el yevme" kelimesi çok önemlidir. Çünkü bu "el yevme" yani "bugün" kelimesi, tek başına bütün rivayet, ictihad ve mezheplerin batıl olduklarını ortaya koyuyor, hükme bağlıyor. Yani daha Allah Resül'ü (a.s) hayatta iken, din Allah tarafından tamamlanmıştır. Dolayısıyla Allah Resül'ü hayatta iken indirilen vehiy'le din Allah tarafından tamamlanmışsa, artık dinin üzerine hiç kimse bir ekleme yapamaz anlamına gelmektedir. İkincisi, yüce Allah vahiy'le indirdiği İslam dininden başka bir dine razı değildir. Başka bir ifadeyle Yahudilik, Hristiyanlık, Şiilik, ve Sünnilik Allah'ın razı olduğu din ve mezhepler değildir. ) 4-) Kendileri için nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar; de ki: Bütün temiz şeyler size helâl kılınmıştır. Allah’ın size öğrettiğinden öğretip avcı hale getirdiğiniz köpekler sizin için yakaladıklarından da yeyin ve üzerine Allah’ın adını anın (besmele çekin). Allah’tan korkun. Allah’ın hesabı pek çabuktur. 5.-) Bugün size temiz şeyler helâl kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin (yahudi, hıristiyan vb. nin) yiyeceği size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Mümin kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz şartıyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Kim imana kâfir olursa onun ameli boşa gitmiştir. O, ahirette de hüsrana uğrayanlardandır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder