FITRAT DİNİ
(3.YAZI)
Allah'ın âyetlerinin insanlara şu veya bu şekilde ulaşmasını engelleyen, konuşulmasını istemeyen, gündeme gelmesini hazmedemeyen kişiler kafir olurlar.
Dolayısıyla "küfür" inkar etmek değil, Allah'ın âyetlerinin başkalarının görüş ve içtihatlarıyla örtülmesi, hakkın batıl ile karıştırılması, dinin olduğu gibi tebliğ edilmemesi, dinin Allah'a özel kılınmaması anlamına geliyor.
"Kafir" muhaddis ve müctehidlerin söz ve içtihatlarını Allah'ın ayetleri üzerine örten, onların görülmesini engelleyen, vahyi ketmeden kimsedir.
Yani "Küfür"İslam'ın batıl İnançla örtülmesi hadisesidir.
Kafirleri Allah'a iman etmeyen kimseler olarak görmek doğru değildir.
İnsanlık tarihinde bütün kafirlerin Allah'a imanları mevcuttur.
"Şirk" kelime olarak "şe-ri-ke" "ortaklık" fiil kökünden türemiştir.
"Şirk" kelimesi ortak" olma anlamına gelmektedir.
Kur'an İslam'ında şirk, Allah'a isim, sıfat ve fiillerinde ona denk olma, onun altında, yöresinde, berisinde bir takım evliya ve İlâhlar, yardımcılar olduğuna iman etmek anlamına geliyor.
Sadece Allah'ın yapabileceği fiilleri başkalarının da gerçekleştirebileceğine inanmak Kur'an'a göre şirk oluyor.
Dolayısıyla Allah ile insan arasında şefaatçi ve ona yaklaştırıcılara güvenmek ve onlara bağlanmak da şirkin mesafe katetmiş boyutu olmaktadır.
İSLAM DİNİ FITRAT DİNİDİR.
"Fıtrat" kelimesi "yarmak, ikiye ayırmak, yaratmak, bir şeyin yaratılıştan kendisinde olan özellik, yaratılış, bir şeyin içindekini ortaya koymak için yarmak anlamına gelir.
Fıtrat, varlıkların temel yapısını ve onları oluşturan yaratılış, değişim ve gelişim ilke ve sünnetullahı ifade eder.
Fıtrat islam'dır, Yüce Allah'ın isimlerinden biri de "Fâtır'dır"
Fâtır, yerleri ve gökleri var eden, yarattığı ve her şeyi en mükemmel bir şekilde yaratılışını veren Allah demektir.
" Firavun, sizin Rabbiniz de kimmiş, ey Musa? dedi. Musa: Bizim Rabbimiz her şeye yaratılışını veren sonra da hidayetini (vahiy'le yolunu) gösterendir, dedi"
(Tâhâ- 49, 50)
DİN İNSAN FITRATINA UYGUN OLMALIDIR İnsan fıtratının ve tabiatının en öncelikli isteği evrensel ahlak olan tevhid ilkesidir.
Allah'a şirk koşmayı, âciz varlıkları ilahlaştırmayı engel olmayan bir din anlayışı sadece kölelik,
taklit, cehalet, kaos, bağnazlık, düşman istilaları, fakirlik ve ihtilaf getirir.
Bu noktada vahyin ortaya koymuş olduğu saf ve hanif olan İslam dininden başka ideal bir din yoktur.
Dünya hayatında ve ahirette Allah bu dinden başka bir dini kabul etmeyecektir.
(Âli İmran, 85)
Dolayısıyla Allah tarafından vahiy ile indirilen İslam dini, insanın inanç, ibadet, fıtrat, tabiat, güzel ahlak ruh ve beden bütünlüğüne en uygun dindir.
Allah'ın yaratmasında yani fıtratta bir değişiklik olmadığı gibi, tevhid akidesi olan İslam'da da ilk Nebi'den son Nebi'ye kadar hiçbir değişiklik olmamıştır.
(Şura 13)
Yani saf ve hanif dini olan İslam dini ile insanın ahlak ve tabiatı birbirine uyumlu bir şekilde dizayn edilmiştir.
Fıtrat dininde insanın tabiatı ve ahlakı ile çelişen ve çatışma içinde bulunan hiçbir şey yoktur.
Vahyin yasakları ve emirleri insanın yaratılışına ve doğal yapısına göre ayarlanmıştır.
(Nisa--26, 27, 28 )
Güneşten gezegenlere, yıldızlardan galaksilere, yağmurun iniş hızından, anne sütünün içinde bulunan proteinlere ve güneş ışınlarına kadar her maddenin insan ihtiyacına göre ayarlandığı görülür.
(Casiye, 13)
Yüce Allah Fıtrat dini olan İslam ile insan ve kâinat arasında merhamete dayalı bir denge kurmuştur.
Yani doğada olan bütün maddeler ister istemez Allah'ın emrine boyun eğerek ona teslim olmuşlardır.
(Fussilet--10, 11)
Nasıl ki güneşten suya, topraktan meyve ve sebzelere kadar her şey insanda bulunan ve onun yapı taşlarını oluşturan hücrelerin ihtiyaçlarına göre dengelenmiş ise,
indirilen vahiy dininin Allah'ın yarattığı kainat ve insanın ihtiyaçları ile çelişki içinde olması imkânsızdır.
Dolayısıyla Allah tarafından indirilen saf- fanif İslam dini, insanı doğal denge ve diğer canlılara karşı bir çatışma içine sürükleyemez.
Zulmü ve fesadı sevmeyen, merhamet etmeyi kendisine gerekli kılan,
(En'am- 12)
Yüce Allah, fesat ve zulüm, kargaşa ve ihtilaf, cehalet ve çelişki yatacak bir din göndermekten münezzehtir.
insanın fıtri yapısı ve doğal düzen ile uyumsuzluk halinde olan hiçbir inanç Allah'tan gelmiş olamaz.
Ve böyle bir dini İslam ile ilişkilendirmeye çalışmak Allah'a karşı yapılmış affedilmesi imkansız bir günah ve büyük bir iftiradır.
Bundan dolayı Allah'tan olmayan dinden son derece kaçınmak gerekir.
İşte bu yüzden Yüce Allah söyle buyurur.
"Sakın hakkı batıl ile karıştırmayın, bile bile hakkı gizlemeyin"
( Bakara-42)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder