RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR (57. YAZI ) RİSALEİ NUR'UN TERCÜMANINA GELİNCE: SAİD NURSİ'NİN TALEBELERİ DİYORLAR Kİ,
" Bu eseri Alişan(,,,,,,) nuru Mahz'ı kuran olduğu ve evliyaullahın asarından ziyade feyz'i envarı Muhammedi'yi hamil bulunduğu Ve zat'ı pak'ı risaletin ondaki hisse ve alakası ve tasarrufu Kutsisi, evliyaullahın asarından ziyade olduğu ve onun mazharı ve tercümanı olan manevi zatın mazhariyeti ve kemalatı ise, o nisbette ali ve emsalsiz olduğu güneş gibi aşikar bir hakikattir. ( Tarihçe-i hayat 579 Afyon hayatı Risale i Nur nedir?) Risale'i Nur gerçi zahiren sizin eserinizdir. Fakat nasıl ki Kuran'ı Mübin Allah kelamı iken Seyyid-i Kainat, eşref-i mahlukat Efendimiz nasa tebliğe vasıta olmuştur, Sizde bu asırda yine o Furkan'ı Azim'in nurlarından bugünün karmakarışık sarhoş insanlarına Emri hakla hitap ediyorsunuz. (Hulusi Barla Lahikası,21 Yirmi Yedinci mektuptan- Hulusi) Şimdi dikkat edin Risale'i Nur şakirtleri Allah'ın hangi hududunda at koşturuyor, nasıl top oynuyorlar, nasıl tehlikeli sözler sarf ediyorlar." Bilirim değilsin enbiyadan Bir Nebi. Lakin elinde nedir bu nuru Mu'teber" (Barla Lahikası 101 102 )Aynı sayfada son beyit için şu haşiye düşülmüştür. Mevlana Cami, Mevlana Celaleddin Rumi hakkında demiş:" men çi koyem der vasfı an ali Cenab nit peygamber Veli daret kitap" Caminin bu fıkrasının mealine işaret etmek istiyor. Anlamı "Ben, yüce vasıflara sahip olan Ulu kişi hakkında ne diyebilirim, O Gerçi peygamber değildir. ama kitabı vardır." Risale'i Nur, Yirminci Asrın müslümanlarını ve bütün insanları koyu bir fikir karanlıklarından ve müthiş dalalet yollarından kurtarmak için müellifin kendi ihtiyarı ile yazılmış değil, Cenabı hakkın lisanıyla yazılmış bir eserdir. ( Rehberler 141 gençlik rehberi Risale'i Nur nedir?) Allah'tan Korkmazlar. Risale'i Nur'u ikinci Kur'an haline getirmişlerdir. Ne demek "Cenabı Hakkın lisanıyla" İşte bu yüzdendir ki Nur talebeleri Kuran'ı Kerim'i araştırmaktan ve üzerinde Tefekkür etmekten kendilerini uzak tutmaya çalışmışlardır. Unutmadan şunu ifade etmek gerekir ki benim acizane kanaatim. Risale'i Nur 1930' lü yılların şartlarında imal edilen bir ilaca benzemektedir. Bugün itibariyle konunun uzmanları Bu ilacı, Kuranı Kerim laboratuvarı'nda tetkik ettiklerinde görüyorlar ki, bu ilacın içinde İslam dinine, insanın ruh ve manevi sağlığına bir çok zararlı maddeler ihtiva etmektedir. Yoksa biz risale-i Nur'un tümden zararlı maddelerden oluştuğunu iddia etmiyoruz. İçindeki yararlı maddeler (Haşr, öldükten sonra dirilme Risalesi, Allah'ın Kainattaki mucizeleri ve iman hakikatlerdir) gerisinin çoğunluğu zararlı maddelerden oluşuyor.
Ekonomiden anlayan biri iyi bir hırsız da olabilir. Veya bir bilgisayar programcısı insanlara güzel bir hizmet sunmak yerine banka hesaplarını boşaltıp onları soyabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder