RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR (83. YAZI )
CEVŞEN-UL KEBİR :
Cevşen-ül Kebir, siyah, kırmızı ve mavi mürekkeple basılmış Ayrıca cümlelerin sonları da numaralandırılmıştır.
Said Nursi bu münacaatın (duanın) Allah Resulü'ne ait olduğunda ısrarlıdır.
Şöyle diyor
"Hem mesela, Kuran'ın hakiki ve tam bir nevi münacâtı ve Kur'an'dan çıkan bir çeşit hulasası olan cevşen-ül Kebir namındaki münacâtı Peygamberi de (aleyhisselatu vesselam),,,,,,,( sözler 424 onbirinci Şua)
,,,,,,,,Hem cevşen-ül Kebir münacaatının ukdesinde,,,,,, diye olan gayet ârifâne münacatı Ahmediye (Aleyhisselam) beyanı gösteriyor ki,,,,,, (Şualar 88 yedinci Şua Ayetü'l Kübra mukaddime)
Said Nursi'nin aşağıdaki ifadelerinden bu rivayetin de Celcelutiye,
Ercüze, Sekine ve vb.gibi Şii kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır.
,,,,, Âl-ibeytin manevi ve gayet mühim bir mirası ve mâdeni Feyzi olan cevşen-ül kebiri kendine üstad ve bidayette her günde bir defa bazen üç defa tamamını okuyan ve talebesine tavsiye eden adam Risale'i Müellifidir.
(Sikke-i tasdik-i gaybi 164)
"Bin bir esma-i ilahiyeye Sarihan ve işareten bakan ve bir cihetle
Kur'an'dan çıkan bir harika münacaat olan ve marifetullahda terakki eden bütün âriflerin münacaatlarının fevkinde bulunan ve bir gazvede
"zırhını çıkar onun yerine bu Cevşeni oku diye Cebrail vahiy getiren
"Cevşen-ül Kebir" münacâtı içindeki hakikatlar ve tam tamına Rabbine karşı tavsifler"
( Şualar 484 on Beşinci Şua El huccetuz Zehra) CEVAP :
Sözler yayınevinde basılan cevşen-ül Kebir adlı kitap, vahye göre büyük zulüm adlı eserde M Sait çekmegil tarafından haklı olarak
"Zulüm karışmış kitap" olarak tavsif edilmiştir.( Çekmegil, vahye göre büyük zulüm 35)
Yine Cevşen ile ilgili bir iddia da, onun dua olarak misli olmadığı iddiasıdır.
"Hem binler dua ve münacatlardan cevşen-ül Kebir ile, öyle bir marifet i rabbaniye ile, öyle bir derecede Rabbini tavsif ediyor ki:
o zamandan beri gelen ehl-i Marifet ve ehl-i velâyet tahkiki Efkar ile beraber, ne o mertebe-i marifete ve ne de o derece-i tavsıfe yetişmedikleri gösteriyor ki, duada dahi onun misli yoktur.
Risale'i münacatın başında, Cevşenul kebirin doksan dokuz fıkrasından bir fıkrasının kısacık bir mealinin beyan edildiği Yere bakan adam, cevşenin dahi misli yoktur diyecek"
( Şualar 110 Mektubat 109)
CEVAP :
Cenabı Hak, kitabında kendisini nasıl tavsif, kendisine nasıl ve hangi sözlerle dua edileceğinin örneklerini göstermiştir.
Allah Elçilerinin Ku'ranı Mübin'de aktarılan muhteşem duaları varken böyle mesnetsiz, gayet uzun,
insanı bıktıran bir münacaatın dua olarak mislinin olmadığı iddiası, çürütülmeye bile gerek olmayan, yalan ve hurafe bir iddiadan öteye geçmeyen, hiç bir değeri bulunmayan en büyük bir uydurmadır.
Ali Aydın,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder