16 Aralık 2018 Pazar

RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR (83. YAZI )
CEVŞEN-UL KEBİR :
Cevşen-ül Kebir, siyah, kırmızı ve mavi mürekkeple basılmış Ayrıca cümlelerin  sonları da numaralandırılmıştır.
Said Nursi  bu münacaatın (duanın) Allah Resulü'ne  ait  olduğunda ısrarlıdır.
Şöyle diyor
 "Hem mesela, Kuran'ın hakiki ve tam bir nevi münacâtı ve Kur'an'dan çıkan bir çeşit hulasası olan cevşen-ül Kebir namındaki münacâtı Peygamberi de (aleyhisselatu vesselam),,,,,,,( sözler 424 onbirinci Şua)
 ,,,,,,,,Hem cevşen-ül Kebir münacaatının ukdesinde,,,,,, diye olan gayet ârifâne münacatı Ahmediye (Aleyhisselam) beyanı gösteriyor ki,,,,,, (Şualar 88 yedinci Şua Ayetü'l Kübra mukaddime)
Said Nursi'nin aşağıdaki ifadelerinden bu rivayetin de Celcelutiye,
Ercüze, Sekine ve vb.gibi Şii kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır.
,,,,, Âl-ibeytin manevi ve gayet mühim bir mirası ve mâdeni Feyzi olan cevşen-ül kebiri kendine üstad ve bidayette her günde bir defa bazen üç defa tamamını okuyan ve talebesine tavsiye eden adam Risale'i Müellifidir.
(Sikke-i tasdik-i gaybi 164)
"Bin bir esma-i ilahiyeye Sarihan ve işareten bakan ve bir cihetle
Kur'an'dan çıkan bir harika münacaat olan ve marifetullahda terakki  eden bütün âriflerin münacaatlarının fevkinde bulunan ve bir gazvede
 "zırhını çıkar onun yerine bu Cevşeni oku diye  Cebrail vahiy getiren
 "Cevşen-ül Kebir" münacâtı içindeki hakikatlar ve tam tamına Rabbine karşı tavsifler"
( Şualar 484 on Beşinci Şua El huccetuz Zehra) CEVAP :
Sözler yayınevinde basılan cevşen-ül Kebir adlı kitap, vahye göre büyük zulüm adlı eserde M Sait çekmegil tarafından haklı olarak
 "Zulüm karışmış kitap" olarak tavsif edilmiştir.( Çekmegil, vahye  göre büyük zulüm 35)
Yine Cevşen ile ilgili bir iddia da, onun dua  olarak   misli olmadığı iddiasıdır.
"Hem binler  dua ve münacatlardan  cevşen-ül Kebir ile, öyle bir marifet i rabbaniye ile, öyle bir derecede Rabbini tavsif ediyor ki:
o zamandan beri gelen ehl-i Marifet ve ehl-i velâyet tahkiki  Efkar ile beraber, ne o mertebe-i marifete  ve ne de  o derece-i tavsıfe  yetişmedikleri gösteriyor ki, duada dahi onun misli yoktur.
 Risale'i münacatın  başında, Cevşenul  kebirin doksan dokuz  fıkrasından bir fıkrasının kısacık bir mealinin beyan edildiği Yere bakan adam, cevşenin dahi misli yoktur  diyecek"
( Şualar 110 Mektubat 109)
CEVAP :
Cenabı Hak, kitabında kendisini nasıl tavsif,  kendisine nasıl ve hangi sözlerle dua edileceğinin  örneklerini göstermiştir. 
Allah Elçilerinin  Ku'ranı Mübin'de  aktarılan  muhteşem duaları varken böyle mesnetsiz, gayet uzun,
 insanı bıktıran bir münacaatın dua  olarak mislinin  olmadığı iddiası,  çürütülmeye bile gerek olmayan, yalan ve  hurafe bir iddiadan öteye geçmeyen,  hiç bir  değeri bulunmayan  en büyük bir  uydurmadır.
Ali Aydın,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder