16 Aralık 2018 Pazar

RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR
 (122. YAZI )
Said Nursi birçok ilim dalında ve kendisini hiç bir zaman  alakadar etmeyen  konularda kalem oynatmıştır.
Risale'i Nur, Kur'an tarihi,
Kur'an ilimleri, tefsir, Akaid, hadis, hadis ilimleri, mezhepler tarihi,
fıkıh usulü gibi ilim dallarına, vahiy, ilham, velayet, icaz, gayb, tecdit,
 Nübüvvet gibi meselelere yanlış, yalan, uydurma, zayıf, bazen bidatçı  ve aşırı Şia fikirleri  ve yaklaşımları ile doludur. 
Bütün bunlara  cevap olarak şu ayeti kerimeyi dikkatinize sunmak istiyorum
"Kendilerine okunmakta olan kitabı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi?
 Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır"
( Ankebut 51)
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Risale'i Nur'da, Kur'an'a, bilimsel gerçeklere, akıl ve mantığa bu kadar aykırılıklar olduğu halde Nur talebeleri hiç  düşünmeden ve sorgulamadan iman ediyorlarsa,  bu hurafeleri Allah'ın kitabına
 götürmeden  kabul ediyorlarsa artık Said Nursi onların nazarında  bir yarı  İlah ve sorgulanamaz bir  Rab  mesabesinde olduğunun en büyük  kanıtı sayılmalıdır.
  Nurculara göre Risale'i Nur bu asırda, Kur'an'ın en yüksek ve en kutsal tefsiridir.
 Bildirdiği gerçekler  gökten inmedir.
 Kur'an'a aittir.
Said Nursi'ye göre "Risale'i Nur külliyatındaki bir cümleye, bir kelimeye, bir harfe ve hatta bir noktaya karşı gelmek büyük bir günahtır" (121. YAZI)
Kur'an okundukça o da okunacaktır.
 Said Nursi şöyle diyor
"Kur'an'ın gizli gerçekleri Risale'i Nur ile birlikte bize iniyor!
Allah resulü devrinde Kur'an'ın vahiy suretiyle inmesi gibi, her asırda, Kur'an'ın arştaki yerinden ve  manevi mucizesinden feyiz ve ilham yoluyla onun gizli gerçekleri ve gerçeklerinin kesin delilleri iniyor"
(Şualar Birinci Şua yirmi dördüncü ayet ve ayetler üçüncü nokta C1 sayfa 842)
 İfadeler sadeleştirilmiştir.
 Aslı şöyledir "Kur'an'ın gizli hakikatleri Risale i Nur'la birlikte bize iniyor.(Ayet pasajını şöyle tefsir ediyor )
 "Tenzilül kitab" cümlesinin sarih  bir manası asrı saadette vahiy  suretiyle Kitab-ı mübin'in nüzulü  olduğu gibi,
manevi işarisiyle  de,  her asırda o Kitabı Mübin'in  mertebe-i arşiyesinden  ve mucize-i maneviyesinden  feyiz ve ilham tarikiyle  gizli hakikatleri  ve hakikatlerinin burhanları iniyor, nüzul  ediyor"
Aslında söylediği şey doğrudur.
Ancak söylediği şeyi, tamamen içi hurafelerle dolu Risale'i Nur'a hasretmesi doğru değildir.
Yoksa gerçekten Kur'an'ın metni bir sefer Allah Resulü'ne vahyedildi.
 Fakat manası,bereketi, rahmeti, ilmi,aklı düşünen insanlar için kıyamete kadar devam edecektir. Kur'an enerji ve  canlılık dolu bir Kitab-ı İlahidir.
Onu belli bir zaman ve zemine sıkıştırmak doğru değildir.
Yalnız, ilim, hikmet, akıl ve tefekkür çizgisine bağlı olarak tefsir edilmelidir Allah'ın ilminden inen Kur'an'ı, yalan ve  hurafelere alet etmeye  kimsenin hakkı yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder