RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR ( 112. YAZI )
RİSALE'İ NUR VE DEPREMLER ( 2 )
,,,,,,,, ,Risale'i Nur, Anadolu'yu Cebeli cudi'de Hazreti Nuh (Aleyhisselam)'ın Sefinesi gibi ve Isparta ve Kastamonuyu âfat-ı semaviye ve arziyeden muhafazaya bir vesile olduğunu ve "bize ve risale-i Nur'a ilişmesinler, yoksa yakından bekleyen âfetlerin geleceklerini bilsinler, akıllarını başlarına alsınlar" Bu musibetten evvel tekrar ile söylüyordum. Ve size de o mektuplar gönderilmişti. Şimdi aldığım haber: Kastamonu, civarı ve kal'ası, Risale'i Nur'un Matemini tutmuş gibi Ağlamış ve zelzele ile sıtma tutmuş, İnşallah yine Risale'i Nura kavuşacak ve gülecek ve şükredecek"( Şualar 287, On üçüncü Şua Aziz Sıddık kardeşlerim) CEVAP : Said Nursi bu konuda o kadar emin ki yaşadığı dönemde neredeyse oluşan tüm tabii afet ve felaketleri kendilerine yapılan haksızlıklara bağlamıştır. Said Nursi Kuran'ı Kerim'i biraz bilseydi İslam şeriatında doğal afetlerin Allah'ın yeryüzüne yüklemiş olduğu kanunlardan başka hiçbir şey olmadığını anlardı.Dolayısıyla Said Nursi'nin bu söylediklerinin hiç bir manası yoktur.
Allah istediğini yapar ama keyfi iş yapmaz.
Bulut olmadan yağmur yağmaz, Fay hattı olmayan bir yerde asla deprem olmaz.Fay hattı olmayan bir yerde deprem Olsaydı işte o zaman cezalandırma olurdu.
Said Nursi'nin deprem inancı doğru olsaydı, bugün, ABD, Rusya, Çin, İngiltere, İsrail, Beşar Esed,Zalim Arap Krallarının hiç biri olmaması gerekirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder