16 Aralık 2018 Pazar

RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR ( 52. YAZI ) 
 SAİD NURSİ DİYOR Kİ
" Imamı Tebarani ve Ebu nuaym, delâilü'n-nübüvvette Numan İbni Beşir'den haber veriyorlar ki, Zeyd İbni harice, çarşı içinde Birden düşüp vefat etti.
Eve getirdik. Akşam ve yatsı esnasında, etrafında kadınlar ağlarken, birden "susunuz,susunuz!" dedi.
 Sonra Fasih bir lisanla" Muhammed Allah'ın resulüdür. Selam sana ey Allah'ın resulü "dedi. Sonra Açtık, baktı ki, cansız vefat etmiş. (Mücizatı Ahmediye sayfa 156 )Hem deriz ki,  Resulü Ekrem (Aleyhisselam'ın) nuruyla, terbiyesiyle ve onun arkasında gitmesiyle, binler şeyhi Geylani gibi, aktaplar, asfiyalar, melaikeler ve cinlerle görüşmüşler ve konuşuyorlar: Ve bu hadise yüz tevatür derecesinde ve çok kesrettedir.
 Evet Ümmeti Muhammed (Aleyhisselam) Melâike ve cinlerle temasları ve tekellümeri ise, Resulü Ekrem( Aleyhisselam'ın )terbiye ve İrşadı icaz karanesinin bir eseridir. (Sayfa 158)
Hem  bisetten evvel bazı hadiseler var ki, doğrudan doğruya birer mucizesidir.
Bunlar çoktur.
Numune olarak, meşhur olmuş ve eimmei  hadis kabul etmiş ve sıhhatleri tahakkuk etmiş birkaç numuneyi zikredeceğiz.
 Veladeti Nebevi  gecesinde,  hem annesi hem annesinin yanında bulunan Osman İbni as in annesi, hem  Abdurrahman İbni Avf'ın annesinin gördükleri Azim bir nurdur ki,  üçü de demişler" Veladeti anında biz öyle bir nur gördük ki, O nur Maşrik ve Mağribi  bize aydınlattırdı( sayfa 126) O gece Kabe'deki sanemlerin çoğu baş aşağı düşmüş.( Mektubat 19.Mektup Mücizatı Ahmediye Sayfa 176 )
Kisranın eyvanı (yani Sarayı meşhüresi) o gece sallanıp İnşikak etmesi ve on dört  şerefesinin düşmesidir.( sayfa 176)
Savanın takdist edilen küçük Denizinin o gecede yere batması ve istahrabat'ta bin senedir daima işal edilen, yanan ve sönmeyen, mecusilerin Mabut ittihaz ettikleri ateşin  Veladet gecesinde sönmesi.( sayfa 177)
Aslında bu yalan ve uydurma rivayetlerin Kütübü sitte de bulunması beni alakadar etmiyor.
Çünkü bunları uyduran ve kitaplarına alanlar kur'an'dan habersiz cahil cuhela takımıydı.
 Onlar ilkellikleri içinde mazurdürler.
Ancak,  Yirmibirinci asırda bu ahmakça hurafelere inanan Diyanet camiası, Entelektüel kesim, Prof lar ,Yüksek kültüre sahip olan Nurcular beni alakadar ediyor.
Bunlar akılsızlıklarının karşılığını alacaklardır.
Said Nursi'ye ve talebelerine şöyle bir soru yöneltelim.
Resülullahin elçiliğine Şahid bakımından bir ölü mu? Yoksa Allah'ın kitabı mı  daha önemlidir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder