RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR ( 118. YAZI )
RESÜLÜLLAHIN VEDA HACCI OLUR DA SAİD NURSİ'NİN OLMAZ MI?
,,,,,,Şimdi biz Hacce't-ül veda'sız böyle bir ölüme nasıl inanalım.
Son sözlerini Hind'den, Yemenden,
Irak'tan ve Afgan'dan ve dünyanın her yerinden o mahalli mübarek ve mukaddeste toplanan bütün müslümanlara, bütün âşıklara ve bütün hicranlı gönüllere söyle, bize "ela hel belleğtu'l"
(Allah Resulü'nün veda haccında müslümanları şahit tutarak dikkat edin risaleti tebliğ ettim mi? Rivayetine gönderme ) tekrarlayıp"felyubelliguş şâhidu -minkumul-ğaibe "
(hazır olanlar, hazır olmayanlara duyursun) derken, âlemi gayb ve ervaha İşte oradan pervaz et,,,,,,,,"
(Siracinnur 254)
CEVAP :
Maalesef Said Nursi,
bu ahmakça ifadelerden hiçbir rahatsızlık duymaz bu cümlelerdeki Allah Resulünü taklit ve Nübüvvet ihsasını reddetmez, bilakis şöyle der.
"Hasan Feyzi'nin Denizli hapsinin ve civarının has talebelerini temsil ederek, onların namına Üstadı'nın vasiyetnamesi ve zehirlenmeden şiddetli hasta olması münasebetiyle yazdığı bir mersiyedir.
Vefat haberini almış gibi kalemi ağlamış, lahikaya geçirilsin"
(Siracunnur 249 Hasan Feyzi'nin mersiyesinin önünde )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder