16 Aralık 2018 Pazar

RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR (80. YAZI )
SAİD NURSİ'NİN VAHHABİLİK İTHAMI"NA KARŞILIK  MEHMET AKİF ERSOY'UN CEVABI
2 ) " Acaba şu şayiayı  çıkaranlar bir adamın alnına "Vahhabi " damgasını yapıştırmak ne demek olduğunu biliyorlar mı?
Vahhabilik bir mezhebi mahsusun ismi olmakla beraber Arabistan'ın birçok yerlerinde dinsiz tanıtılmak istenilen adamlara verilen bir payedir.
Lehte söylenen sözlere inanmamak lakin aleyhte söylenenlere derhal iman etmek insanlarda Cibilli bir hasısa(özellik,hastalık ) olduğu için,
Mesela ben bugün çıkarda Allah'tan korkmadan en akidesi pak bir adam hakkında "iyidir ama dinsiz olmasa!,,,, dersem az zaman sonra o masum zavallıyı bütün insanlar baştan başa mülhid (sapık )
 tanırlar, acaba bu adam ilhadı mucib (sapıklığı hakkeden) olarak ne yapmış,
ne söylemiş demeyi hatırlarına bile getirmezler. Müslümanlıkta en güç bir şey varsa oda  bir adama dinsiz payesini
(damgasını)  vurmaktan ibaret olduğu halde fazlını,  irfanını, ikbalini, şöhretini çekemediğimiz yahut  tarzı tefekkürünü kendi meşrebimize muvafık  görmediğimiz  kimseleri bu hasbi rütbeyle nazardan (gözden) düşürmek  nedense bize pek kolay geliyor.,,,,,,
 En garibi şurasıdır ki, bütün aktarı İslamiyede "vahhabilik"
 ünvanı ile teşhir edilen adamların kısmı azamı (büyük çoğunluğu)
 Müslümanları müdafaaya Vakfı Hayat etmiş( hayatlarını  vakfetmiş) olan ekabiri  Ümmettir( ümmetim büyük alimleridir), fedakarânı Millettir
( milletin en fedakar şahsiyetleridir)
Bir yabancı aramıza girse dese ki :
Ey cemaat-i Müslimin filan filan zatlar sizin en âkiliniz, en âliminiz, 
en fâzılınız  olduktan başka ebna-yı  milletin saadetine çalışmış olmak itibariyle en hayırhahınız,  en hamiyetlinizdir
(Ülkeyi en çok seven, Milli ve yerli) siz bunları vahhabilik ile itham ediyorsunuz yani Müslümanlıktan çıkarıyorsunuz, demek Sizin dininiz akıl ile,ilim ile, hamiyet ile kabil-i telif  olamayacak!
  Bu söze karşı ne diyebileceğiz.
Cihan İslam hakikaten bikes( çaresiz) cidden garip. Bu ekabiri  Ümmeti  rahmet ve hürmetle anmalıyız ki,
 geriden gelenler aramızda bir yad-ı Cemil (güzel anılmak) bırakabilmek ümidinden mahrum kalarak mucahededen  vazgeçmesinler.
Üç beş sene evvel İnsaf ehli bir  Frenk bana demişti ki :
Erbab-ı Fen ve sanatın kıymetini takdir edemiyorsunuz,mazursunuz,lakin erbab-ı sa'yu  hizmeti takdir etmiyorsunuz! işte bu   kabahatiniz  afvolunmaz,,,,,,
(Mehmet Akif külliyat hzl İsmail Hakkı Şengüler Hikmet Neşriyat 5 ,51,55)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder