RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR ( 116. YAZI ) SAİD NURSİ'DE NEBİ'LİK İDDİASI VAR MIYDI?( 4 )Kur'an-ı Mübin de kitapların "indirildiği, inzal edildiği" belirtilmektedir.İşte Risale'i Nur'da Kur'an'ın semasından, ayetlerin yıldızlarından inmektedir. Kur'an, kendinden önceki kitapları, Tevrat'ı İncil'i tasdik etmek için indirildiğine göre, Nur risaleleri de Kur'an'ı tasdik etmek için indirilmiştir. Nitekim Risale'i Nur'da bu konu bir Çok Kez tekrar edilmiştir.,,,,, Risale'i Nur'a hücum edilmez, O doğrudan doğruya Kur'an'a bağlanmış ve Kuran dahi arşı âzamla bağlıdır. Kimin haddi var, elini oraya uzatsın ve kuvvetli ipleri çözsün (Siracinnur 188 Denizli müdafası) "Risale'i Nur Kur'an'ın malıdır. Kuran'ı hakim'den süzülmüştür. Kur'an ise Arşı Ferş'le bağlayan bir zinciri nuranidir.Kimin haddi var ki ona el uzatsın ( Tarihçe-i Hayat 651 )
Bilindiği gibi, Allah (Celle Celalühü) elçilerine davalarını ispat etmek üzere insanları aciz bırakan Mucizeler vermiştir. kur'an-ı Mübin, en büyük mucizedir. Risale'i Nur'da mucize-i kuraniyedir.(Bak Tarihçe-i Hayat 440 Emirdağ hayatı) "Mucizeler, diğer insanlar boyun eğip itaat etsinler için peygamberliğin delili olarak ancak peygamberlere verilir. Risale'i Nur'da Said Nursi'nin mucizesidir. Kalplerin ve akılların zapt edilerek ona itaat ettirilmesi istenmiştir" Ya rabbi,,,,,, Hz Musa'ya Denizi ve Hazreti İbrahim (Aleyhisselam)a ateşi ve Hazreti Davut (Aleyhisselam)a dağı, demiri ve Süleyman'a cinni ve insi ve Hz Muhammed (Aleyhisselam)a Şems ve kameri teshir ettiğin gibi, Risale'i Nur'a kalpleri ve akılları Musahhar kıl " Tarihçe-i Hayat 376) Said Nursi'nin Nebi'lik hevesi, talebelerinin şunları söylemesine yol açmıştır. "Envarı Muhammediyeyi ve Maarifi Ahmediyeyi ve Füyuzatı şem-ı ilahiyi en Muşa'şa bir şekilde parlatması ve kur'ani ve hadisi olan işârâtı riyaziyenin kendisinde müntehi olması ve hitabatı Nebeviyeyi ifade eden Âyât-ı celilenin riyazı beyanlarının kendi üzerinde toplanması delaletleriyle o zat ( Said Nursi) hizmeti imaniye noktasında Risaletin bir mirat-ı mücellası ve şecere-i Risaletin bir son meyve-i Münevveri ve lisanı Risaletin irsiyet noktasında son dehan-ı hakikatı zisaadeti olduğuna şüphe yoktur"( Üçüncü medrese-i Yusufiyenin El huccetuz Zehra "ve Zühretün Nur "olan tek dersini dinleyen Nur şakirdleri namına Ahmet Feyzi, Ahmet Nazif, Zübeyir, Selahattin, Ceylan,( tabancalı) Sungur. Talebelerinin bu aşırı övgüsüne karşılık Said Nursi diyor ki " Benim hissemi haddimden yüz Derece ziyade vermeleriyle beraber, bu imza sahiplerinin hatırlarını kırmaya cesaret edemedim. Sükut ederek,o medhi, Risale-i Nur şakirtlerinin şahsı manevisi namına kabul ettim"( Tarihçe-i Hayat 580 Afyon hayatı Risale'i Nur nedir? )
CEVAP : Talebeleri tarafından kendisine "imana hizmet yönünden Nübüvvet'in bir cilalı aynası,Nübüvvet ağacının nurlandırılmış son meyvesi, Nübüvvet lisa'nınin vârislik noktasında son gerçek ağzı, ilahi ışığın imana hizmet yönünde son mutlu taşıyıcısı" gibi sıfatların hepsini yine tevazu maskesiyle "İstemem, yan cebime koy" kabilinden kabul etmiştir. talebelerinin Said Nursi için dizdikleri bu sıfatların gerçek ve Son Sahibi kendisi değil, Muhammed (Aleyhisselam)'dır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder