RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR (63. YAZI )
SAİD NURSİ, İlmi hiçbir değeri olmayan talebesi Ahmet Hüsrev'in yazdığı tevafuklu Kur'an meselesine de bir hayli kafayı takmış gözükmektedir.
İmi değeri olmayan bir çok şey söyledikten sonra aynen şöyle devam ediyor.
" Kur'an'ın asrı saadetten beri böyle harika bir surette mu'cizeli olarak yazılmasına hiç kimse Kadir olmadığı halde Risale'i Nur'un kahraman bir katibi olan Hüsrev'e( Allah tarafından )"yaz" emir buyurulmasıyla, levh-i mahfuzdaki yazılan Kur'an gibi yazılması "(Asayı Musa 85)
CEVAP : Dünya'da bu kadar saçma sapan bir söz varmıdır acaba?
Levh-i mahfuzdaki Kur'an'ı nasıl gördün?
Nasıl müşahade ettin?
Nerde okudun? denirse , Said Nursi'nin cevabı ne olacaktır?
Bu sözler ancak Kur'an'ın toplanması, mushaf haline getirilmesi, noktalamasının ve harekelemesinin nasıl yapıldığından habersiz olan birinden çıkar.
Özellikle bir de Kıraat ilmi var ki, ben zannediyorum Said Nursi hiçbir zaman bu ilim dalını asla işitmemiştir.
Tevafuklu Kuran anlayışının ne kadar boş, Beyhude, saçma sapan bir mesele olduğunu anlamak isteyenler "Kur'an dilinin niteliği" yazımıza müracaat edebilirler.
Said Nursi meseleyi o kadar büyütüyor ki şöyle diyor. Yakında tab edilecek mu'cizeli Kur'an'da Hafız Osman hattı, Aynen muhafaza edilmekle beraber, Kur'an'ın mucizeleri gösterilmiştir.
Bu Kuran'ın, alemi İslam başta olmak üzere bütün dünyayaca ne büyük bir alaka ile karşılanacağı şüphesizdir.
Bütün bunlar, Risale'i Nur'un dünya çapında muazzam bir boşluğu doldurmakta olduğunun delil ve emareleri değil midir?
Bütün beşeriyet, Kuran'a ve dolayısıyla asrımızda onun manevi icazını ispat ve beyan eden Risale'i Nura muhtaçtır.
CEVAP : Varsa yoksa risale-i Nur'un reklamını yapmak.
Ne diyelim Allah akıl fikir versin.
Cerrahoğlu, Kur'an'ın icazını şu nefis ifadelerle açıklıyor
"Kuranı Kerim, ihtiva ettiği üslup ve fikir sistemiyle, muhataplarını hayrete düşürmüş ve asrındaki belağat sahiplerinin seslerini de kesmiştir.
Gönüllere hoş gelen uslubu, lafızlarının inceliği, manalarının çekici güzelliği, meselelerini latif oluşu, garip haberleri,
insanın madde ve ruhuna hitap edişi, sözlerinin yerli yerinde oluşu, tekrarlarının usandırmayışı, müşahedeye ve tefekküre davet edişi,
fert ve cemiyet ahlakını güzelleştiren ve aileyi ıslah eden ahlak kaideleri,
çekici kıssaları, geçmiş asırların tarihini aydınlatması, askeri talimatı, devletlerarası hukuk prensipleri,
bünyesinin diğer eserlerden farklı oluşu, tabii güzellikleri yanında Bedii güzellikleri, delillerinin kuvveti,
mantığının üstünlüğü, müstesna ikna yöntemi, Kısacası: prensiplerinin yüceliği ve insanoğlu için her iki alemin saadetini temin etme vazifesini üzerine alması,
onun insanlığı aciz bırakan En mühim yönlerinden biri olmuştur. (Cerrahoğlu "sunuş" Mim Yayınları 1983 )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder