RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR (93. YAZI )
MERHUM FAZLURRAHMAN DER Kİ :
" İslam siyasi hayatının akışını kontrol etme teşebbüsünde başarısızlığa uğradıktan sonra Şiilik Hicri birinci, miladi yedinci yüzyılın son yarısında beklenen Mehdi (Mehdii muntazır) fikrini geliştirdi On iki İmam (isna Aşeriye) fırkasında Şii siyasi inancının zaferini etkileyecek olan Mehdi ile "gizli imam" aynı kişilikte birleştirildi. Söz konusu bu mehdilik nazariyesi ile Hazreti İsa'nın ikinci gelişi hakkındaki nazariyenin iç içe girmesi,tabii olan bir gelişmeydi. İslami idealin standartlarının toplum hayatında gerçekleşmediğini iyiden iyiye farkeden Sünni İslam dünyasında bile bu çeşit fikirler ve inançlar, cahil vaizlerin de yardımıyla hayal kırıklığına uğramış halkın kalplerinde hazır bir yer buldu. Mehdi fikri, Sünni kelam sistemine resmen sokulmakla beraber Sünni halk arasında önemini daima korudu.Daha sonra İslam'a geniş ölçüde giren Yahudi ve Hristiyan kaynaklı uydurma fikirler de bu faaliyet alanın içine girmektedir. Kur'an tefsirine bile tesir eden fikirleri, tenkitçi İslam kelamcıları ve alimleri İsrailiyat olarak kabul edip onların karşısına çıktılar" Fazlurrahman, İslam, 186) Mehdi, Deccal, Süfyan, İsa (Aleyhisselam'ın) nüzulü ile ilgili hadislere bakan basiret sahipleri, Resulullahı bu çeşit sözlerden tenzih için kalplerinde bir zorluk hissetmezler. Bu sözlerde mübalağa, tarihi tahrif çabası, ifrada dalma gayreti, koyu cehalet, dünyadan habersizlik, Kuran'ı bilmeme, Allah'ın sünnetine aykırılık vardır. Okuyan herkes ilk nazarda bu hadislerin bazı sapıklar tarafından uydurulduğunu, Şöhret ve halifeliğe hevesli bazı grupların marifetiyle çıkarıldığını anlar.( Muhammet Ferit vecdi, Dairatul Maarif karnir Rabia aşar,10- 48 Muhsin Abdülhamit, İslam'a yönelen yakıcı hareketler 54- 55)Muhsin Abdülhamit devamla mehdilik iddia edenlerden bahseder, Velhasıl, gizli, mufrit, mistik akımların hepsi belirli merhalelerden sonra mensuplarına liderlerinin "Beklenen Mehdi "olduğunu telkin eder (Age 59-71) İşte Said Nursi de bu çerçevede, şakirtleri tarafından hem aktab,hem Zülkarneyn, hem ahir zamanda gelecek İsa (Aleyhisselam'ın) vekili olan birisi olarak gösterilir,onlara göre Said Nursi mehdidir! Risale'i Nuru bir program olarak neşir ve tatbik edecektir. Nurcular ise, onun Cemiyeti Nuranisidir. ,,,,,,Tasavvufun Ruhani ideali,kitlelere hayatın nahoş gerçeklerinden, ekonomik sıkıntılardan, sosyal dengesizlikten ve siyasi kararsızklıklardan kaçma imkanı verdi. Fakat o, Hem İslam'ın sosyal düzene dair idealinin zararına olacak şekilde yaptı. Batıl inançların, hurafelerin topyekün tesiri, Keramet tellallığı, mezar ibadeti ve Pek tabii şarlatanlık,,,,,İslam dünyasında İbni Teymiye,Mehmet Birgivi, Mehmet Ustuvâni, Mehmet Vâni ve az sayıdaki muvahhid hariç hiçbir dini lider ve otorite sufiliğin bu Tevhide meydan okuyuşuna karşı gelme ve bu şirke karşı durma cesaretini gösteremedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder