RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN UYDURMA, HURAFE VE YALANLAR (113. YAZI )
SAİD NURSİ'DE NEBİ'LİK İDDİASI VAR MIYDI? (1)
Bu bölümde, Sait Nursi'nin veya talebelerinin onun elçiliğini ima eden, hatta bunu, bazen imadan da öte bir tarzda iddia eden sözlerini ele aldık.Bilindiği gibi: Allahu Teala bir insanı nubuvvet veya Risalet yüklediğinde ona vahiyetmektedir.Yani Nübüvvet veya Risalet "Vahiy" ile başlamaktadır. Biz burada "Vahiy" kelimesini sözlük anlamında değil, tamamen istilahi ( terimsel) anlamda kullanmaktayız. "Zekeriya mihraptan kavminin karşısına çıktı ve onlara gece gündüz Allah'a tesbih etmeyi vahyetti"( Meryem 11 ) Yani Elçiler haricindekilere (cansız arza, semaya, Bal arısına, meleklere, Hz İsa'nın havarilerine, Hz Musa'nın annesine edilen) ilahi vahiler konumuz dışındadır. Biz Allah (Celle celale) tarafından Elçilerine ulaştırılan vahyi kasdetmekteyiz.
Kişi, Allah tarafından gelen bu vahiyle Elçi olmaktadır. Elçi tebliğine söylediklerinin kendi sözü değil, Allah'ın sözü (kelamı) olduğunu açıkça ortaya koyarak başlamaktadır Yine elçi, Kendi söz ve görüşlerini Allah'ın kelamı ile asla karıştırmamaktadir.Bu görevi kendisine Allah'ın verdiğini ısrarla vurgulamaktadır. İşte bu vahyi kastediyoruz.Simdi bu anlatılanlar çerçevesinde aşağıdaki ifadeleri incelemeye çalışalım.
" RİSALE'İ NUR, Yirminci Asrın müslümanlarını ve bütün insanları koyu bir fikir karanlıklarından ve müthiş delalet yollarından kurtarmak için müellifin kendi ihtiyarıyla yazılmış değil, Cenabı Hakk'ın lisanı ile yazılmış bir eserdir"(Rehberler, 141, Gençlik Rehberi. -Risale'i Nur nedir? )
"Ey Risale'i Nur! Senin, hakkın dili, hakkın ilhamı olup onun izniyle yazıldığına şüphe yok," Ben, kimsenin malı değilim, Ben hiç bir kitaptan alınmadım, hiçbir eserden çalınmadım. Ben Rabbani ve Kuraniyim. Ben layemut (ölümsüz olan Allah'ın) eserinden fışkıran kerametli bir nurum" (Mudafaalar 347 Afyon müdafası(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder