İNFAKIN ÖNEMİ
(6.YAZI)
Yüce Allah "Kim Allah'a güzel bir boş verirse o da ona kat kat verir..."
(Bakara-245)
buyurmaktadır.
Bu ifade Kur'an'da beş yerde daha geçmektedir.
Özellikle Maide 12. âyette israiloğullarından alınan ahittlerden bir olarak geçmektedir.
Yüce Allah herşeyin maliki olduğu halde bizden borç istemesinin hikmeti nedir?
Aslında biz, bu borcu Allah'ın kullarına veriyoruz, ama yüce Allah engin merhamet ve zenginliğinden dolayı kendisine verilmiş gibi kabul ediyor.
Bununla toplumda barış, merhamet, dayanışma, kardeşlik, birlik ve beraberlik ruhunun oluşması ve insanların birbirlerine destek olmaları amaçlanmıştır.
Bu güzel borçlarla, toplumda ihtiyaç sahipleri ve borçlular, zor durumda olanlar, boynu bükükler kalmayacaktır.
İnsanlar fakirlikten isyan etmesin, kimse emeğe ve mülke düşman olmasın, ahlaksızlık yayılmasın, hırsızlık artmasın, haksız kazanç ve yolsuzluk revaç bulmasın, toplumu ayakta tutan dinamikler yıkılmasın, huzur, barış ve güven ortamı sağlansın ve sürekli kardeşlik devam etsin isteniyor.
Sonuçta dini hayat, güzel ahlak, barış ve huzur her yere hakim olsun.
İslam toplumunun, zayıfları, yoksulları, kimsesizleri, yaşlıları ve dulları koruması, onlara bakması ve ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılaması zorunlu bir davranış ve önemli bir sorumluluktur.
Toplumda her türlü iyiliğin, dürüstlüğün, doğruluğun yaşanması için fertlerin birbirine destek olması ve yardımlaşması çok önemli bir farzdır.
İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamayan ve fakirlerine bakıp koruyamayan bir toplum, fitne ve fesadın, kaos ve anarşinin mahkumu olur.
"Allah yolunda infak edin. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Güzel ahlak sahibi olun; Allah güzel ahlak sahiplerini sever"
(Bakara-195)
İnfak yapmada, fakir ve miskinleri korumak, infak ve sadakayı gizli vermek, mümin kardeşini kendine tercih etmek, darlıkta ve genişlikte duruma göre infakta bulunmak, sevdiği şeylerden vermek, infak ve hayırları başa kakmamak, yakından uzağa doğru infak etmek, infakta itidalli olmak Kur'an'ın emrettiği kurallardandır.
İnfak, yüce Allah'ın bize ihsan ettiklerinden, kendisinin doğrudan vermediklerine gönül rahatlığıyla vermemizdir.
İnfakın üzerinde bu kadar geniş durulmasının hikmeti, bizim mala ve mülke olan sevgimizin kırılması, dünyaya olan bağlılığımızın azalması, ahirete iligimizin ve sevgimizin artması ve yüce Allah'ım bizi imtihan etmesidir.
Çünkü insan infak ettikçe kötü ahlaktan uzaklaşır yüce Allah'a yaklaşır.
Bir de bizim kazancımız içinde başkasına ait olan miktarın hak sahibine verilip verilmediğini Allah'ın görmesidir.
Çünkü kazandığımız malların ve gelirlerin tamamı bize ait olarak görülmemesi gerekir.
"Ve onların mallarında belirli bir hak vardır. İsteyenler ve (utancından )istemeyip mahrum kalanlar için"
(Ma'aric-24,25)
"Onların mallarında isteyen ve (utancından) istemeyen muhtaçlar için belirli bir hak vardır"
(Zâriyat-19)
Bu âyetler açıkça gösteriyor ki, yüce Allah bir çok sebepten dolayı isteyebilen yada istemeyen muhtaçların rızkını bizim rızkımızın içerisinde koymuştur.
Biz onu oradan çekip alır ve ihtiyaç sahiplerine verebilirsek, imtihan sırrına vakıf olacağız.
İmanın kemale ermesi ve insanın kalite kazanması için infaktan daha önemli bir şey yoktur.
Ancak kazancımızın tamamının bize ait olduğunu zannederek, Allah tarafından emanet olarak rızkımızın içerisine bırakılmış belli bir miktarı ayırmazsak hem yüce Allah'ın hakkına hemde kul hakkına girmiş oluruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder